12. Ceza Dairesi 2015/1686 E. , 2015/6106 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK"nın 51/1-3, 52/2, 53/1.maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... Koruma Bölge Kurulu"nun 28.09.2009 tarih ve 939 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı olduğu kabul edilen ve sit ilanı öncesi de mahallinde höyük olduğu bilinen..., merkez ... köyünde bulunan ... Höyüğü üzerine, sanık tarafından önceden yapılmış bulunan kepriç binanın yıkıldığı ve yerine tek katlı betonarme ambar yeri inşaatına başlandığı, bu durumun kolluk görevlilerince tespit edildiği ve 13.08.2009 tarihli olay tutanağının düzenlendiği, olay yerinin eski bir höyük üzeri olduğunun bilinmesine ve kolluk görevlilerince durumun tutanak altına alınmasına rağmen, sanık tarafından inşaata devam edildiği ve 17.09.2009 tarihli incelemede inşaatın bitirildiğinin tespit edildiği, tüm bu nedenlerle sanık tarafından olay yerinin korunması gerekli bir yer olduğunun bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, 05.07.2010 tarihli olay yeri keşfi ile keşfe iştirak eden fen bilirkişileri raporundan, 14.08.2009 tarihli ... Müze Müdürlüğü raporundan, olay yeri fotoğraflarından ve tüm dosya kapsamından, sanığın eylemlerinin sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, olay yeri vasfının belirlenmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bozma ilamı sonrası yapılan yargılama aşamasında, sanık tarafından davaya konu binanın sonradan tamamen yıkıldığının, 22.04.2014 ve 08.05.2014 tarihli duruşmalarda sanık müdafiince iddia edilmesi, yine sanık müdafiince sunulan 08.05.2014 tarihli savunma dilekçesinde de bu iddianın tekrarlanması ve olay yerine ilişkin olduğu iddia edilen fotografların da dilekçeye eklenmesi karşısında, mahkemece olay yerinde fen bilirkişisi ve inşaat mühendisi ile yeniden keşfin yapılarak, davaya konu binanın sanık tarafından yıkılıp yıkılmadığının ve inşaata ait harfiyatın olay yerinden kaldırılıp kaldırılmadığının tespit edilmesi, böylece sanıktaki suç kastının yeniden değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, mahkumiyete ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.