8. Hukuk Dairesi 2012/4765 E. , 2012/6010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı değer artış payı alacağı
... ve ... aralarındaki katkı payı ve değer artış payı alacağı davasında ihtiyati tedbir kararına itiraz sonucu tedbirin kaldırılmasına ve talebin reddine dair Balıkesir 2. Aile Mahkemesinden verilen 15.03.2012 gün ve 880 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, boşanma ile sonuçlanan evlilik birliği içinde edinilerek davalı adına tescil edilen ve dava dilekçesinde gösterilen taşınmazların alımına vekil edeninin katkıda bulunduğunu ileri sürerek öncelikle aynen taksimine, bu isteklerinin yerinde görülmemesi durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 300.000 TL’nin davalıdan tahsiline ve dava konusu taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 17.11.2011 tarihli ara kararıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava konusu 22 adet taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için Tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilinin ve davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını ileri süren üçüncü kişi durumundaki Dora-Şen İnşaat Taahhüt Ticaret Ltd. Ş. vekilinin ihtiyati tedbire itirazı üzerine; bu kez mahkemece, 15.03.2012 tarihli ara kararı ile 5722 ada 13, 6044 ada 10 ve 1655 ada 1907 parseller üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Tedbirin kaldırılması ara kararına karşı davacı vekili süresinde temyiz itirazında bulunmuştur.
Dava, taraflar arasında görülen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan iptal ve tescil olmazsa alacak isteğine ilişkin olup derdesttir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1.fıkrasında, ilk dereceli mahkemelerden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmişse de aynı kanunun geçici 3/3.fıkrasında, Bölge Adliye Mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı HUMK’nun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı belirtildiğinden, Dairemizce temyiz incelemesi yapılmıştır.
T.C Anayasasının 141/3. maddesi hükmüne göre; bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır. 6100 sayılı HMK.nun 297. maddesinde (HUMK 388) mahkeme hükmünde bulunması gereken hususlar bentler ve fıkralar halinde açıklanmıştır. Maddenin gerekçeyi düzenleyen “c” bendinde, tarafların, iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin bulunmasının gerektiği düzenlenmiştir. Aynı kanunun ihtiyati tedbiri düzenleyen 391/2 f. b bendinde de, tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığının açıklanmasının gerektiği belirtilmiştir. Aynı düzenleme, itiraz üzerine verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması kararları için de geçerlidir.
Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (resen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar(..., ...., .../ ...; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472).
Somut olayda; itiraz üzerine ara kararıyla yukarıda ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların tapu kayıtlarına konulan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmekle birlikte, söz konusu kararın dayandırıldığı gerekçelerin yazılmamış olması anılan usul ve kanun hükümlerine aykırıdır.
İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin kararın esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı yan, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan öncelikle iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, bu isteklerinin yerinde görülmemesi durumunda ise fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 300.000 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu toplam 22 adet taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmuş ve bu karar Tapu Müdürlüğü’nce yerine getirilmiştir. Davalı vekilinin ve davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan üçüncü kişi durumundaki Dora-Şen İnşaat Taahhüt Ltd. Ş. Vekilinin, bir kısım taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması itirazında bulunmaları üzerine az yukarıda belirtilen taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Esasen 6100 sayılı HMK.nun 389. maddenin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmüne yer verildikten sonra devam eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
Anılan yasal düzenlemeler ışığında; mahkemece, öncelikle haklarındaki ihtiyati tedbir devam eden 19 adet dava konusu taşınmazların rayiç değerleri konusunun uzmanı bilirkişi ya da bilirkişilere tespit ettirilerek, bu parsellerdeki davalının payı ve davacı tarafın görülmekte olan davada talep ettiği alacak miktarı da gözönünde bulundurularak, ihtiyati tedbir devam eden taşınmazların, davanın lehine sonuçlanması durumunda davacının talep miktarını karşılayıp karşılamayacağı da dikkate alınarak itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekirken; bu husus göz ardı edildiği gibi gerekçe de belirtmeksizin bir kısım taşınmazlar hakkındaki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle 5722 ada 13, 6044 ada 10 ve 1655 ada 1907 parseller üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin olarak verilen yerel mahkeme kararının 6100 sayılı kanunun Geçici 3.maddesi yollaması ile uygulanacak olan HUMK.nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.