Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a-4, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar müdafileri ve katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... vekillerinin, sanığın kusuru bulunmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine, cezanın ertelenmesinin tartışılmadığına, sanık ... vekilinin sanığın kusuru bulunmadığına, katılan vekilinin, sanıklara verilen ceza miktarının az olduğuna, mahalli Cumhuriyet savcısının ise diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların ortağı olduğu şirkette işçi olarak çalışan ölenin; olay tarihinde 4 metre yükseklikte asma kat inşaatı yapılırken profiller üzerine yerleştirilmiş OSB denilen suntalam üzerine koyduğu bidon üzerine çıkıp çatı katın altına alçıpan vidalama işi yaptığı sırada bidondan inerken üzerine bastığı OSB denen suntalamın kırılması sonucu zemine düşüp kafasını betona çarpması sonucu ölümüyle neticelenen olayda; düşme tehlikesi olan kısımlarda yapılan çalışmalarda yakalama ağları, sıpa iskele, tekerlekli çalışma platform iskele veya bu işe uygun nitelikli seyyar merdiven kullanılması gerekli olduğu, yapı işlerinde çalışan işçilere verilen baret ve emniyet kemerinin kullanmasının sağlanması, kullanılan malzemenin sağlam dokulu olarak seçilmesi, uygun iskele kullanılmadan çalışan işçilerin genel alışkanlıkları ile çalışmalarına izin verilmiş olması, teknik kontrolünün yeterli olmaması, işçilerin eğitimsiz olması nedenleriyle olayda sanıkların asli kusurlu oldukları gözetilmeden 08.07.2011 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle tali kusurlu olduklarının kabulüne bağlı olarak asgari hadden ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.