21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5680 Karar No: 2016/528 Karar Tarihi: 21.01.2016
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5680 Esas 2016/528 Karar Sayılı İlamı
21. Ceza Dairesi 2015/5680 E. , 2016/528 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Suça konu çekin sahte olduğunun banka yazısı ve adli tıp raporuyla sabit olması, sanığın sattığı araç karşılığında söz konusu çeki aldığını, bu satışa ilişkin olarak sözleşme yaptıklarını ve sözleşmeyi de mahkemeye sunacağını beyan etmesine rağmen herhangi bir sözleşme ibraz etmemesi, aracını sattığını iddia ettiği kişinin açık kimlik bilgilerini hatırlamadığını, aracı satarken kimlik kontrolü yapmadığını savunması, sahte çeki elinde bulundurma sebebini ispat edememesi karşısında; CMK"nun 217. maddesi hükmü uyarınca, duruşmada edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip sanığın suçu işlediğine ilişkin vicdani kanıya ulaşan mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1-) Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup Yargıtay İBK"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Suça konu çekin dosyada bulunan fotokopisinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 692. (6102 sayılı Kanunun 780.) maddesinde öngörülen ve bulunması zorunlu unsurlardan olan ""keşide yerinin"" gösterilmemiş olması, ayrıca keşide edenin ismi yanında da herhangi bir yer yazılmamış olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve suç vasfının tayini amacıyla, suça konu çek aslı duruşmaya getirtilerek, keşide yerinin yazılı olup olmadığı araştırılıp, keşide yerinin yazılmamış olduğunun tespiti durumunda sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve denetime olanak sağlanması bakımından da çek aslının dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi, 2-) 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, 3-) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.