Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16243 Esas 2020/352 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16243
Karar No: 2020/352
Karar Tarihi: 11.02.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16243 Esas 2020/352 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacıların taşınmazı kullanmaları karşılığında Hazineye ecrimisil ödeyip ödemedikleri sorgulanarak tüm belgelerin getirtilmesi, mahallinde keşif yapılıp zilyetlik durumunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, zilyetlikle kazanım koşullarının lehine gerçekleşen kişilerin cebri icra yaptırımı altında Hazineye ecrimisil ödeyip ödemiş olmalarının aleyhlerine yorumlanmayacağı ve ödeme sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmemesinin de Hazinenin üstün mülkiyet hakkını kabul anlamına gelmeyeceği vurgulanmıştır. Temyiz istekleri incelendiğinde, mahkemenin bozma ilamına uyarak hüküm vermesinin doğru olduğu belirtilmiştir. Ancak davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları harç ve vekalet ücreti konularında kabul edilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2016/16243 E.  ,  2020/352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacıların taşınmazı kullanmaları karşılığında Hazineye ecrimisil ödeyip ödemedikleri Mal Müdürlüğünden sorularak ecrimisile dair tüm belgelerin getirtilmesi, mahallinde yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, davacıların bu yere zilyet olmaları nedeniyle Hazineye ecrimisil ödeyip ödemediklerinin ve taşınmazda asli zilyet olup olmadıklarının sorulup saptanması, ecrimisil belgeleri uygulanarak, taşınmaza ait olduğunun saptanması halinde, ödemenin icra baskısı nedeniyle olup olmadığının belirlenmesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2003/8-592 Esas, 2003/508 Karar ve 24.09.2003 tarihli kararında da belirtildiği gibi, zilyetlikle kazanım koşulları lehine gerçekleşen kişilerin cebri icra (zorlayıcı yaptırım) tehdidi altında Hazineye ecrimisil ödemiş bulunmalarının aleyhlerine yorumlanmayacağı ve ödeme sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmemesinin de Hazinenin üstün mülkiyet hakkını kabul anlamına gelmeyeceği göz önünde bulundurularak, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 172 ve 176 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamında belirtilen payları oranında davacı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve fer"i müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Hazine 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olduğu halde yargılama giderleri içerisinde aleyhine dava harcı ve keşif harcı yüklenmesi doğru olmadığı gibi, dava dilekçesinde dava değeri 13000 TL gösterildiği ve davacı tarafça yargılama sırasında eksik harç da tamamlanmadığı halde, davalı Hazine aleyhine dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazladan vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden fer"i müdahile iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.