17. Hukuk Dairesi 2014/12685 E. , 2016/10397 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin desteğinin öldüğünü açıklayıp ıslah ile artırılan toplam 149.998,00 TL"nin avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın davalı .... aleyhine açılan davanın reddine, toplam 149.998,00 TL"nin davalı ...."den dava tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı .... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan araç ticari araç olup ticari kullanım sırasında zarara neden olmuştur. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal
faize hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasında yer alan “yasal” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “avans” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10/11/2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin...şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı
hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.