Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1270
Karar No: 2020/7971
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1270 Esas 2020/7971 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/1270 E.  ,  2020/7971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/07/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/02/2016 günlü hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine temyiz isteminin reddine ilişkin 21.10.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; müvekkillerinin murisi ... ile davalıların murisi ..."ın kardeş olup Iğdır 1. Noterliğince 08.05.1984 tarih ve 4345 sayı ile aralarında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre; müvekkillerinin dedesi (ortak muris) ..."tan davalıların murisi ..."a intikal eden ... ilçesi, ... Mahallesindeki hisselerin tamamının ... tarafından müvekkillerinin babasına satılarak bedelinin tamamen alındığını, ..."ın bu gayrimenkulle ilişiğini kestiğini ve gayrimenkulü teslim ettiğini, diğer hisse sahipleriyle müvekkilleri arasında rızai taksim de yapıldığını ve gayrimenkulün yapılan taksime göre kullanıldığını beyan ederek; ... Mahallesi, 116 ada, 1 parselde kayıtlı gayrimenkulde davalılara anneleri ..."dan intikal etmiş olup 160/1280 hisseye tekabül eden 1.507 m2. yerin veraset ilamındaki hisseleri oranında müvekkilleri ve davaya dahil olan ... ve ... adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili 03.05.2016 tarihinde temyiz maktu harcını yatırmak suretiyle süresinde temyiz etmiştir.
    Davacı vekilince sadece maktu temyiz karar harcının yatırılmış olması nedeniyle; nispi temyiz harcını tamamlanması için HMK"nın 344. maddesi uyarınca davacı vekiline muhtıra çıkarılarak bir haftalık kesin süre içerinde eksik harcın ikmal edilmesi ihtar edilmiş, ancak muhtıranın 06.06.2016 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmesinden sonra da temyiz harç ve masraflarının yatırılmadığı gerekçesiyle, temyiz talebinin reddine dair verilen 21.10.2016 tarihli ek karar, 10.11.2016 tarihinde davacı vekilinin daimi çalışanına tebliğ edilmiş, ek karara karşı kanun yolu olarak iki haftalık süre içerisinde istinaf yolunun gösterilmesi üzerine davacı vekili 24.11.2016 tarihinde yine maktu temyiz karar harcını yatırmak suretiyle 14. günde ek karara karşı temyiz yoluna başvurmuş, 01.12.2016 tarihinde ise temyiz kanun yolu başvurma harcı olarak 143,50 TL.yi yatırmıştır.
    Davacı vekili; dosya içinde ihtiyacı görecek kadar kullanılmayan paranın bulunduğunu, bu paranın kullanılması mümkün iken temyiz harcının yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek; ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile esas kararın incelenerek bozulması talebiyle 21.10.2016 tarihli ek kararı ve 09.02.2016 tarihli hükmü temyiz etmiştir.
    1-21.10.2016 tarihli ek kararın temyiz incelemesi yönünden;
    Her ne kadar; temyiz kanun yolu nispi harcının davacı tarafça yatırılmadığı gerekçesiyle davacı tarafa önce harcın ikmali için muhtıra çıkartıldığı, verilen kesin süre içerisinde nispi harç yatırılmadığı gerekçesiyle bu defa temyiz dilekçesinin reddine dair ek karar verilmiş ise de; yerel mahkemece 09.02.2016 tarihli hükümle davanın reddine karar verildiği ve karar ilam harcı olarak maktu harca hükmedildiği, davacı tarafın da bu miktar üzerinden maktu harcı yatırdığı anlaşıldığından, nispi harcın yatırılmasına yönelik mahkemece gönderilen muhtıranın yerinde olmadığı anlaşılmakla; 21.10.2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek davacının temyiz isteminin esastan incelenmesine geçilmiştir.
    2-Davacı vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Kural olarak; elbirliği (iştirak) mülkiyeti paylı mülkiyete çevrilmedikçe satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı, yani hüküm ve sonuçlarını doğurması askıda kalır. Çünkü elbirliği mülkiyetinde hiçbir ortağın üçüncü kişiler lehine tasarruf edebileceği payı bulunmamaktadır. Böyle bir durumda sözleşme taahhüt sözleşmesi olarak kalır ve elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştüğünde sözleşme ifa kaabiliyeti kazanır. Diğer bir ifadeyle; elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmazda şeriklerden birinin, hissesini üçüncü bir kişiye satmayı vaat etmesi mümkün ve geçerlidir. Ancak elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüşmedikçe taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı yoktur. Bu durumda tescil davasının reddi gerekir. Öte yandan; somut uyuşmazlıkta olduğu gibi elbirliği halindeki ortakların birbirlerine yaptıkları taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ise geçerlidir, yani satış vaadi sözleşmesi mirasçılar arasında yapılmışsa elbirliği hali çözülmeden dahi sözleşmenin ifa edilebilme olanağı vardır.
    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda incelenen dosya kapsamına göre; mahkemece, dava konusu taşınmazdaki satış vaadine konu payın iştirak (elbirliği) halindeki mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği; ancak davacıların ve davalıların dava konusu edilen taşınmazın maliki olan kök muris ..."ın mirasçıları olup dava konusu edilen paylar üzerinde davanın taraflarının elbirliği halinde malik olduklarının mahkemece gözardı edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda; kendi murisleri arasında yapılan sözleşmenin, elbirliği halinde malik olan mirasçılar (davacılar ile davalılar) arasında ifa olanağı söz konusu olduğu halde, yazılı gerekçe ile davanın reddi yerinde değildir. Mahkemece, işin esası incelenerek uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 21.10.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA; (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin 09/02/2016 tarihli asıl karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    01.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başka

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi