15. Hukuk Dairesi 2018/3248 E. , 2018/3984 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece verilen davanın reddine dair karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 14.04.2014 tarihli eser sözleşmesiyle kurulan taşeronluk ilişkisi uyarınca, müvekkilinin ... köyü ... sokak no ... ... adresindeki binanın, elektrik işinin yapımını üstlendiğini, işin tamamlanarak 23.09.2014 tarihinde davalıya teslim edildiğini, iş bedelinden ödenmeyen bakiye 94.765,14 TL"nin tahsili için başlattıkları icra takibine itirazın haksız olması nedeniyle iptâlini istemiş, davalı vekili 26.02.2015 tarihli cevap dilekçesinde davacının yaptığı işin toplam bedelinin 430.014,24 TL olup, bunun 335.014,10 TL"lik kısmının ödendiğini, bakiye takibe konu edilen 94.765,14 TL"lik miktarın, sözleşmeye göre; teslimdeki 128 günlük gecikme nedeniyle kesilen gecikme cezasına mahsup edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davacı tarafından davaya konu işin 14.04.2014 tarihli Sözleşme uyarınca 30 günde bitirilip 15.05.2014 tarihinde teslimi gerekirken 23.09.2014 tarihli geçici kabul tutanağıyla teslim edildiği çekişmesiz ise de; geçici kabul tutanağında ve ekli hakediş raporlarında, ceza kesintisine yer verilmediği gibi, bu hakkın saklı tutulduğuna dair bir açıklamaya da yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda TBK 179/II. maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğindeki ceza çekincesiz kabul nedeniyle düşeceğinden,mahsup yapılması mümkün olmayıp, davalının da kabulünde bulunan bakiye iş bedelini istemekte davacının haklı olduğu anlaşılmakla; davalının icra takibine itirazının haksız olması nedeniyle, davanın takibe konu asıl alacak üzerinden kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi doğru olmamış,
kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince alınması gereken 37,20 TL temyiz başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.