Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/13121 Esas 2012/1692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13121
Karar No: 2012/1692
Karar Tarihi: 09.02.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/13121 Esas 2012/1692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Alacaklı tarafından ödenmeyen kira bedeli için başlatılan icra takibi esnasında borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemiyle açılan davada, icra ve iflas kanununun 50/1. maddesi gereğince yetkili icra dairesinin belirlenmesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9. maddesine göre genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu, 10. maddede ise ya sözleşmenin ifa edildiği yerde ya da sözleşmeyle belirlenmiş olan yer mahkemesinde dava açılabileceği belirtilmiştir. Olayda ise, kira sözleşmesinde uyuşmazlık olmamakla birlikte, sözleşmenin özel şartlarında mahkeme ve icra daireleri yetkisinin belirtildiği ve davacının ikametgahının kiralananın bulunduğu yerde olduğu anlaşıldığından, icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise;
- İcra ve İflas Kanunu’nun 50/1. maddesi
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9. maddesi
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesi
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 22. maddesi
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2011/13121 E.  ,  2012/1692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, ödenmeyen kira parası nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davaya konu takip itibariyle ... icra daireleri yetkili olduğundan itirazın iptali ve takibin devamı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İcra ve İflas Kanunu’nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir.
    Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9.maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. 10. maddede ise, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde dahi dava açılabileceği belirtilmiştir. Anılan Kanunun 22. maddesinde ise, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir. Bu maddeye göre yetki sözleşmesi yapılması genel yetkili mahkemelerin yetkisini bertaraf etmeyecek, bilakis her iki mahkemede, yetkili hale gelecektir. Dava ve icra takibi alacaklının tercihine göre, davalının ikametgah mahkemesinde açılabileceği gibi, sözleşmenin ifa yeri mahkemesinde veya sözleşme ile yetkili kılınan yer mahkemelerinden birinde de açılabilecektir.
    Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 17.4.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 25.maddesinde “bu sözleşme ile ilgili ihtilafların hal merciinin ... mahkeme ve icra daireleri olduğu” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı alacaklı tarafından kira sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla ... 1.İcra Müdürlüğünün 2011/4037 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatılmış, davalının takibe itirazı üzerine de genel mahkemeden itirazın iptali ve takibin devamı isteminde bulunulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı kira sözleşmesidir. Yukarıda açıklandığı üzere, sözleşme ile başka bir yer mahkemesi yetkili kılınmış olsa dahi, icra
    takibinin ve davanın sözleşmenin ifa yeri (kiralananın bulunduğu yer) olan ... İcra Daireleri ve mahkemelerinde açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gibi, Borçlar Kanunu’nun 73.maddesi gereğince, kira borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olması nedeniyle alacaklının ikametgah mahkemesi ve icra daireleri de yetkilidir. Davacı alacaklının ikametgahının da kiralananın bulunduğu yer olduğu anlaşılmakta olup, hem sözleşmenin ifa edileceği yer olması, hem de davacının ikametgahı olması nedeniyle ... İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın iptali ve takibin devamı isteğinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.