16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15146 Karar No: 2020/349 Karar Tarihi: 10.02.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15146 Esas 2020/349 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/15146 E. , 2020/349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "davalılar 14.10.1971 tarih ve 26 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak, dava konusu taşınmazların ortak muris... tarafından babaları ... "a satıldığını savundukları halde, dayanılan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle getirilmediği, tapu kaydının revizyon durumunun sorulmadığı ve komşu parsellerin tutanak ve dayanakları da getirtilerek uygulamada yararlanılmadığı bu nedenle de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı belirtilerek; mahkemece belirtilen eksiklikler tamamlanarak yerel bilirkişi ve tanıkların katılımı ile tekrar keşif yapılmak suretiyle tapu kaydının sınırlarında okunan sınır yerlerinin zeminde gösterilmesi, dava konusu taşınmazların davalıların dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenmesi, tapu kaydının taşınmazları kapsamadığının anlaşılması halinde, muris ...’un mirasçıları arasında taşınmazların taksim edilip edilmediğinin sorulması ve taksim edilmemiş ise dava davacının payı ile sınırlı olarak görülerek dava açmayan mirasçıların paylarının davalılar üzerinde bırakılması gereğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 242 ada 1 ve 243 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile 1/4 hisesinin... oğlu ..., 1/4 hisesinin ... oğlu ..., 1/4 hisesinin ... oğlu ..., 1/4 hisesinin ... oğlu ... mirascıları (davalılar) adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ...,... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, taşınmazların ortak muris ..."dan kaldığını ve kendilerinin de taşınmazlarda haklarının bulunduğunu ileri sürmüşler; davalılar ise, taşınmazların ortak muris ... tarafından kendi murisleri olan babaları ve aynı zamanda davacıların kardeşi ... "a satıldığını savunmuşlar ve 14.10.1971 tarih ve 26 sıra numaralı tapu kaydına dayanmışlardır. Mahkemece, davalıların dayandıkları tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uymadığı, ortak muris ..."ın ölümünden sonra taşınmazların mirasçıları arasında taksim edilmediği ve taşınmazların davacılar ve davalılar tarafından birlikte kullanıldığı kabul edilerek yazılı paylarla taraflar adına karar verilmiştir. Ne var ki, tarafların ortak murisi ..."un terekesinin paylaşılmadığı dosya kapsamı ile belirlenmiş olup, davacı taraf miras paylarına yönelik olarak dava açmış; diğer mirasçıların paylarının kendileri tarafından alındığını iddia ve savunmanın ispat etmemişlerdir. Mahkemece davanın çözümünün iddia ve savunmanın kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların payları oranında iptali ile davacılar adına tescili gerekirken (dava dışı) payların ise davalı taraf üzerinde bırakılması gerekirken, mahkemece iddia dışına çıkılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.