8. Hukuk Dairesi 2018/14721 E. , 2019/6023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Mütevelli Heyeti Daimi Üyeliğinin Tespiti Ve Olağan Genel Kurul Kararının İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin ...’nın 11.05.2014 tarihli 22. olağan genel kurulu hazirun listesinde adının bulunmaması nedeniyle dilekçeyle başvurduğunu ancak işleme alınmadığını, vakıf senedinin 6. maddesine göre dernek eski başkanlarının mütevelli heyetinin daimi üyesi olup müvekkilinin 6 dönem boyunca başkanlık yaptığını belirterek, mütevelli heyetinin daimi üyesi olduğunun tespitini ve genel kurul ve alınan kararların iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dernek üyeliğinden istifa etmesi nedeniyle mütevelli heyeti üyesi olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, davacının ...’nın mütevelli heyetinin daimi üyesi olduğunun tespitine, genel kurul toplantısının iptali talebinin reddine dair verilen karar hakkında davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının vakıf mütevelli heyeti üyesi olduğunun tespitine yönelik talebin hukuki yarar yokluğundan reddine, genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline yönelik talebin esastan reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından kararın esası ve vekalet ücreti hakkında temyiz edilmiştir.
Dava, vakıf mütevelli heyeti üyesi olduğunun tespiti ve genel kurul kararının iptali talebine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bozma nedenine göre vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. Somut olayda, dava konusu vakıf senedinin 6. maddesine göre mütevelli heyetinin daimi üyeleri arasında İstanbul Teknik Üniversiteliler Birliği Derneği eski başkanı olma şartı sayılmıştır. Davacının dernek eski başkanı olduğu konusunda ihtilaf bulunmamakta olup ihtilaf, dernek üyeliğinden 15.06.2013 tarihli dilekçe ile ayrılan davacının vakıf mütevelli heyetine üye olup olamayacağına ilişkindir.
Tespit davasının dinlenebilmesi için, tespit davası konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması gerekir. Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir. 6100 Sayılı HMK’nin 114. maddesinde, hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat edemezse, tespit davası dava şartı yokluğundan usulden reddedilir. Mahkemenin, her tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekir.
HMK’nin 106. maddesine göre tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Yani, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden (eda ve inşai dava) biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının dava açmada hukuki yararı yoktur.
Dava konusu vakıf mütevelli heyetine üyeliğinin bulunup bulunmadığının tespiti hakkında davacı istediği hukuki korumayı eda veya inşai dava ile sağlayamayacağından tespit davası açmakta hukuki yararı mevcut olup, talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin 373/2. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.