Esas No: 2020/28586
Karar No: 2022/9483
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/28586 Esas 2022/9483 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkum olduğu, ancak cezası tekerrür nedeniyle mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği belirtiliyor. Mala zarar verme suçuna yönelik ise mağdurun ifadesinde ikametinin kapısında zarar olmadığı ve eşyaların dağıtılması dışında başka bir zarara uğramadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verildiği belirtiliyor. Ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 143/1. maddesi gereğince hırsızlık suçundan hüküm verilirken, sanığın suçun gece vakti işlenmesi sebebiyle cezasının artırılması gerektiği ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise aynı Kanun'un 116/4. maddesinin uygulanması gerektiği belirtiliyor. Kararda ayrıca, sanığın adli sicil kaydındaki tekerrür niteliğindeki mahkumiyetinin CMUK'nın 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı, bu sebeple cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği vurgulanıyor. 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi gereken hak yoksunlukları da belirtiliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I) Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Mağdurun aşamalarda; saat 19:00 sıralarında ayrıldığı ikametinden hırsızlık yapıldığını saat 20:00 sıralarında fark ettiğini beyan ettiği, UYAP'tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre, güneşin batış saatinin 16:45 olduğu ve TCK'nın 6/1-e maddesine göre gece vakti sayılan zaman diliminin saat 17:45’den itibaren başladığı, bu suretle hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK'nın 143/1. maddesiyle artırılması ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı Kanun'un 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın adli sicil kaydındaki Gaziosmanpaşa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/02/2012 tarihli ve 2011/1412 E., 2012/65 K. sayılı kararı ile tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CMUK'un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu, aynı Yasa'nın 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı ve adli sicil kaydında tekerrüre esas nitelikte başka bir kararın da bulunmadığı gözetilmeden, sanığın tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu gerekçesiyle, TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1- Mağdurun duruşmada alınan ayrıntılı ifadesinde; ikametinin kapısında zarar olmadığını ve eylem sebebiyle eşyaların etrafa dağıtılması dışında başkaca bir zarara uğramadığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; mala zarar verme suçunun ne şekilde oluştuğuna dair delillerin nelerden ibaret olduğu, karar yerinde gösterilip tartışılmadan, sanık hakkında mala zarar verme suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Sanığın adli sicil kaydındaki Gaziosmanpaşa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/02/2012 tarihli ve 2011/1412 E., 2012/65 K. sayılı kararı ile tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CMUK'un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu, aynı Yasa'nın 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı ve adli sicil kaydında tekerrüre esas nitelikte başka bir kararın da bulunmadığı gözetilmeden, sanığın tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu gerekçesiyle, TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....