Esas No: 2020/31494
Karar No: 2022/9657
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/31494 Esas 2022/9657 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/31494 E. , 2022/9657 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I – Sanık hakkında infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/980 Esas, 2012/1435 Karar sayılı ilamında, birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları, bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan sanık hakkında İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/980 Esas, 2012/1435 Karar sayılı ilamında yer alan ve yapılan uyarlama yargılamasında 17.06.2020 tarihli ek karar ile uzlaşma sağlanamadığından cezanın aynen infazına karar verildiği anlaşılan TCK’nın 106/1-1 maddesi kapsamındaki tehdit suçundan verilen 6 ay 7 gün hapis cezasının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve infazdan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II - Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince,
Sanığın aynı cezaevinde hükümlü olarak kaldığı mağdurlara yönelik, 2015 yılı Nisan ayı içerisinde, farklı tarihlerde gerçekleştirdiği hırsızlık eylemlerinde, çaldığı suça konu eşyalar üzerinde mağdurun tasarruf olanağının ortadan kalkmış olması nedeniyle mahkemenin tamamlanmış hırsızlık suçlarından hüküm kurmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki teşebbüs hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,
1. Sanığın, hükümlü olarak bulunduğu Aydın Açık Ceza İnfaz Kurumunda, kendisi gibi hükümlü olarak bulunan mağdurlara ait suça konu eşyaları, bina dahilinden ya da eklentisinden çalması şeklindeki eylemlerinin suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun'un 142/1-a maddesi uyarınca hüküm kurulması,
2. Mağdur ...’in soruşturma aşamasındaki beyanında çalınan çoraplarının 5,00 – 10,00 TL değerinde olduğunu beyan ettiğinin; mağdur ...'ın 10,00 TL parasının çalındığının; mağdur ...’ın çalınan kıyafetlerden kaynaklı toplam zararının 90,00 – 100,00 TL civarında olduğunu beyan ettiğinin; mağdur ...’ın çalınan ... Marka şapkanın kendisine hediye edilmiş olduğunu ve bu nedenle maddi bir zararının olmadığını belirttiğinin ve mağdur ...’nın çalınan tespihin değerine ilişkin bir beyanı olmadığı gibi dosya kapsamında değer tespitine ilişkin bir belgeye de rastlanmadığının anlaşılması karşısında; mağdur ...’nın çalınan tespihinin değeri de tespit edildikten ya da mağdur ...’e sorulduktan sonra adı geçen mağdurlara yönelik sanık hakkında kurulan hükümler yönünden 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/980 Esas, 2012/1435 Karar sayılı ilamında, birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 17.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.