17. Hukuk Dairesi 2014/13211 E. , 2016/10331 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalı ... şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen aracın davacının desteği olan ... idaresinde iken 30.07.2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının desteğinin öldüğünü, olayda başkalarına ait kusur olmamakla birlikte davacının sürücüye göre 3.kişi olduğunu, desteğinin ölümü nedeni ile yoksun kaldığı gelirinin davalıdan alınması gerektiğini belirtip, toplam 10.000,00 TL tazminatın ödeme talebinin red edildiği tarihten (15.12.2011) itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini toplam 59.277,60 TL olarak ıslah etmiştir, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir.
Davalı vekili; Sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının uğradığını ileri sürdüğü zararını kanıtlaması gerektiğini, dava açılmadan önce kendilerine başvuru yapılmadığı için davanın açılmasına kendilerinin neden olmadığını, üstelik olayda davacının miras bırakanının tam kusurlu olması nedeni ile ölenin mirasçısı olan davacın tazminat talep edemeyeceğini,...tarafından yapılmış ödeme var ise bunun tazminattan indirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların 3.kişi oldukları, murisin kusurunun davacılara yansıtılmayacağı gerekçesiyle, davacının davasının ıslah gibi kabulü ile davacı eş İmihan için 59.277,60 TL"nin ıslah dilekçesindeki talep dikkate alınarak dava tarihi olan 24.12.2012 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.036,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 10.11.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin
sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.