Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11226
Karar No: 2017/15200
Karar Tarihi: 02.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/11226 Esas 2017/15200 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/11226 E.  ,  2017/15200 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; adına kayıtlı 3209 numaralı aboneliğe ait elektrik sayacının elektrik akımı nedeniyle yandığını, davalı tarafa durumun bildirilmesi ile sayacın sökülerek yenisinin takıldığını, eski sayacın yanması ile yeni sayacın takılması arasında 2 günlük süre için davalı tarafından 2012 yılı 4. dönemine ilişkin ek tahakkuk düzenlendiğini, ancak ölçü ayar tutanağında mühür kopması, kaçak kullanım veya müdahale olmadığının tespit edildiğini belirterek 2012 yılı 4. dönemine ilişkin olarak tahakkuk ettirilen 125.166,50 TL"lik faturanın iptali ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 25.000 TL dava değeri üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davaya konu dönem faturasının endeks değerlerine göre tahakkuk ettirildiğini, davacı itirazı ile yapılan incelemede, hata tespit edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; talep konusu belli olup taraflar arasında miktara ilişkin tartışma bulunmadığından davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 04/11/2015 tarih ve 2014/21424 Esas 2015/17242 Karar sayılı ilamı ile “...Dava konusu olayda, iptali talep edilen dönem fatura miktarı açıkça belli ise de faturanın düzenlenmesinde hata yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa hatanın miktarı dava tarihinde belirli olmadığından, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle dava konusu faturanın 25.000TL "lik kısmı üzerinden kısmi dava açmakta hukuki yararı vardır.
    -2-
    Hal böyle olunca mahkemece, işin esasına girilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleri ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının davalı kuruma 30/04/2012 tarih ve 2012/04 dönemine ait fatura nedeniyle 125.059,66 TL borçlu olmadığı anlaşılmış olmakla davacının davasının kabulü ile; davacının davalı kuruma 30/04/2012 tarih ve 2012/04 dönemine ait fatura nedeniyle 125.059,66 TL borçlu olmadığının tespitine, borç miktarının 106,84 TL olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- HMK"nun 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
    Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
    Temyize konu edilen davada; bozmadan sonra davacı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2016/416 esas sayılı davasında bilirkişi raporuna göre borcu olmayan miktarın 125.059,66 TL olduğunun tespit edildiğini belirterek açtıkları ilk davada talep etmedikleri 100.059,66 TL’lik kısmının da faturasının iptali ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle davanın iş bu dava dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiş; dava dosyalarının birleştirilmesine karar verilmiştir; ancak mahkemece, birleşen 2016/416 Esas sayılı dava hakkında hüküm kurulmadığı gibi, asıl ve birleşen dava için yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de ayrı ayrı tayin edilmemiştir. Diğer bir anlatımla, hükmün HMK"nun 297. maddesinde gösterilen şartları taşımadığı açıktır.
    Hal böyle olunca mahkemece; birleştirilen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, bu ilke gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    2- Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi