16. Hukuk Dairesi 2016/15101 E. , 2020/343 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 103 ada 1 parsel sayılı 279.568,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadimden beri ... Köyü halkı tarafından hayvan otlatma yeri olarak kullanıldığı ve 05.10.2006 tarihli ... komisyon kararı ile mera olarak sınırlandırıldığı belirtilerek, mera vasfıyla kamu orta malı adına 2006 yılında tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dava konusu taşınmazın bir kısmı hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 9.135,95 metrekarelik kısmının davacı ... adına son ada parsel numarası verilmek suretiyle tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sonucunda mera niteliği ile kamu orta malı olarak sınırlandırılan çekişmeli taşınmazın kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 9.135,95 metrekarelik bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, çekişmeli taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırıldığı halde mahkemece yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılarak taşınmazın öncesinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı belirlenmemiş; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğinin belirlenmesine ve kullanım durumuna ilişkin bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınması gerekirken, tek ziraatçı bilirkişi tarafından hazırlanan ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan rapora dayanılarak karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları, memleket haritaları, en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ile, taşınmazın bulunduğu yöreye ilişkin mera tahsisi yapılıp yapılmadığı sorulmak suretiyle varsa tahsis kararları ve haritaları ilgili kurumlardan temin edilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişiler ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki niteliğinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle kadim mera vasfında olup olmadığı, bitişik parselleri ile çekişmeli taşınmaz bölümü arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü evveliyatı itibarıyla mera vasfında değilse taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise nasıl ve ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; varsa mera tahsisine ilişkin haritalar teknik bilirkişiler aracılığı ile uygulanıp taşınmazın tahsis kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmaz bölümünün toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönleriyle taşınmazın geriye kalan kısmından ne şekilde ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını ve çekişmeli taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş, önceki ziraatçı bilirkişi raporlarını irdeleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları ile memleket haritaları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, sınırları, kullanım şekli ve bu bölümün dışında kalıp mera olarak kesinleşen bölüm arasında ayırt edici unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle mera vasfında olmadığının belirlenmesi halinde taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde belirlenmeli, öncesi mera olan yerde sürdürülen zilyetliğe hukuken değer verilmesinin mümkün olmadığı da göz önüne alınarak toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.