15. Ceza Dairesi 2014/24919 E. , 2017/11680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nun 158/1-d,43, 62/1, 50/1-a, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana ait nüfus cüzdanı ve personel kimlik kartını alıp üzerindeki fotoğrafı sökerek kendi fotoğrafını yapıştırıp Ender Mağazasına giderek söz konusu belgeyi göstermek sureti ile kendisini Şerife Çavuş olarak tanıtıp bu mağazadaki hesabına eklenmek üzere 2.000 TL alışveriş yaptığı, aynı şekilde Latif mağazasında da sahte nüfus cüzdanı ve personel kimlik kartını kullanarak alışveriş yapmak istediği ancak mağaza çalışanlarının katılanı tanımaları nedeni ile şüphelenip katılanı telefonla arayarak durumu bildirmeleri üzerine şikayet üzerine sanığın yakalandığı ve yine sanığın söz konusu sahte nüfus cüzdanı ile Telsim GSM şirketine müracaat ederek 0542 649 79 39 - 0542 649 79 89 numaralı telefon hatlarını alarak GSM hatlarına ait ödenmeyen faturalar ile Ender Mağazasına ait yapılan ödemelere ilişkin katılan aleyhine icra takibi başlattıkları, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan beyanı, tanık ifadeleri ve dosya kapsamından; sanığın atılı suçtan mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine,
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108-152 sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
2-TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “120 gün”, “150 gün”, “125 gün” ve “2.500 TL” adli para cezası terimlerinin ve 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerlerine, sırasıyla “5 gün”, “6 gün”, “5 gün”, “100 TL” ibaresi ve “5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.