Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4384
Karar No: 2013/5484

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4384 Esas 2013/5484 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar tapu iptali ve tescil davası açmışlar, ancak mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacılar, imar uygulaması sonucu yol ve park olarak ayrılan bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile kadastral parselin kısmen ihyası istemişlerdir. Mahkeme, ihyası talep edilmeyen bölümler için davanın reddine karar vermiştir. Ancak imar işlemi daha sonra idari yargıda iptal edilmiştir. Bu nedenle, davacılar tarafından açılan ve yol ve park alanı olarak ayrılan yerle birlikte imar işlemi ile davacılar adına kayıtlı olan diğer parseller hakkında da dava açılması gerektiği belirtilmiştir. Davacıların temyiz itirazları kabul edilmiş ve hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.\"nın 428.maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/4384 E.  ,  2013/5484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/02/2012
    NUMARASI : 2011/421-2012/60

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
     Dava, imar uygulaması sonucu yol ve park olarak ayrılan bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile kadastral parselin kısmen ihyası isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, kadastral parselin tümü için eski halin ihyası talep edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; öncesi 4213(4103), 4215 (4044), 4217 (4104) kadastral parseller olan davacılara ait taşınmazların mevzi imar planı uyarınca 4219 parsel (yenileme ile 11233 ada, 13 parsel) olarak paylı mülkiyet üzere davacılar adına tescil edildiği, taşınmazların imar işlemlerine esas olmak üzere 3337,01 metrekaresinin yol, 3667,74 metrekaresinin ise park alanı olarak terk edildiği, ancak yapılan imar işleminin daha sonra idari yargıda iptal edildiği anlaşılmaktadır. Bu belirlemeye göre, davacılara ait taşınmazlarla ilgili yapılan imar işlemi sonucu yeni olaşan imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalkacağı ve imar sicil kayıtlarının yolsuz tescil niteliğine düşeceği kuşkusuzdur. Bu durum karşısında imarla oluşan parsellerin kadastral parselin geometrik ve eski mülkiyet durumuna döndürülmesi talebine konu olacağı tabiidir.
    Somut olayda; davacılar eldeki davayla yukarıda numaraları belirtilen kadastral parsellerinin tamamı için eski halin ihyası isteğinde bulunmamış, imar işlemi ile yol ve park olarak ayrılan bölümlerin tapularının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davacılara ait kadastral parsellerin çekişme konusu bölümleri dışında kalan yerler ile ilgili oluşan imar parsellerinin dayanağını oluşturan idari işlem iptal edildiği halde, şeklen dahi olsa imar sicil kayıtlarının halen davacılar üzerinde bulunduğu sabittir. Bu belirlemeye göre davanın kabulü halinde kadastral parselin bir bölümünün imar parselleri olarak sicil kayıtlarının ayakta kalacağı, diğer bölümünün ise kadastral parsele dönüşeceği açıktır. Bu durumun ise aslında illeti yanı dayanağı olmayan ve yolsuz tescil durumuna düşen bir kısım imar parsellerinin davacı üzerinde kalmasına ve haksız mal edinimine yol açacağından, kamu düzeniyle ilgili tapu sicillerinin gerçeğe uygun, sebebe bağlı ve düzgün tutulması ilkelerine aykırı düşeceği izahtan varestedir.
    Hal böyle olunca; İdare Mahkemesinin iptale konu olan yol ve park alanı olarak ayrılan yerle birlikte imar işlemi ile davacılar adına kayıtlı olan diğer parseller hakkında da dava açılması için davacılara mehil verilmesi, açıldığı taktirde eldeki dava ile birleştirilip taşınmazların tümü yönünden inceleme yapılıp deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile, hükmün  (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.04.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi