14. Hukuk Dairesi 2014/7085 E. , 2014/9193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2010/199-2013/471
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; kısmen kabule dair verilen 09.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 19063,44 TL zarar ve 780 TL kira bedelinin davalılardan tazminine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
22.03.1976 tarihli ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında delil tespitine ilişkin giderlerin de yargılama giderlerinden sayılacağı belirtilmiştir.
Davacı vekili bu davayı açmadan önce Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/213 D. İş. dosyasında tespit yaptırmış olduğundan yapılan bu tespit masraflarının da davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz
malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, zararın artmasında davacının kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince;
Davacı, maliki olduğu gecekondusunun imar çalışmaları sonucunda bir kısmının davalılara ait 5 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığını, davalıların taşınmazlarında yapılan inşaat sırasında evinin bir kısmının yıkılarak kullanılmaz hale geldiğini, kira gelirinden yoksun kaldığını belirterek 44.311,80 TL zararın ve şimdilik kira bedeli 1000 TL nin 13.3.2010 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ise, gecekondunun taşınmazlarına tecavüzlü ve kaçak yapı olduğunu bildirmiştir. Keşif sonucu düzenlenen raporda oluşan zararda davacıya ait binanın standartlara ve tekniğe uygun yapılmamış olduğu tespit edilmiştir. Meydana gelen zararda davacının da kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan bir miktar indirim yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün yazılı gerekçe ile BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 09.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
.