16. Hukuk Dairesi 2016/17898 E. , 2020/341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 136 parsel sayılı 48.262,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına 2004 yılında tespit ve 2005 yılında tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazın bir kısmı hakkında, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 12.784,89 metrekarelik taşınmaz bölümünün iptali ile davacıların veraset ilamındaki payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, irsen intikal, taksim ve zilyetliğe dayanarak dava açmışlar, davalı Hazine ise dava konusu taşınmazın tespitine de esas alınan tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemece, dava konusu 103 ada 136 parsel sayılı taşınmazın, tarım arazisi niteliğinde olduğu ve taşınmaz üzerindeki davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz 1969 tarihli tapu kaydına dayalı olarak davalı Hazine adına tescil edildiği halde, tespite esas tapu kaydının tüm dayanak belgeleri (belirtmelik tutanakları vs. toprak tevzi komisyonunca düzenlenen haritası vs. ve iktisap sebebini gösterir şekilde tüm tedavül belgeleri getirtilerek yöntemince uygulanmamış, komşu parsellerin kadastro tutanakları, tapu kayıtları ve dayanak belgeleri getirtilerek komşu parsel uygulaması yapılmamış ve 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi uyarınca, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacılar lehine iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, komşu parsellerin kadastro tutanakları, tapu kayıtları ve dayanak belgeleri ile tespite esas alınan 1969 tarihli tapu kaydının tüm dayanak belgeleri ve iktisap sebebini gösterir şekilde tüm tedavül belgeleri getirtildikten sonra mahallinde, davalı Hazinenin tapusunun oluştuğu 1969 yılından 20 yıl öncesini bilebilecek elverdiğince yaşlı mahalli bilirkişiler ve tanıklar ile fen bilirkişisi ve ziraat bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmak suretiyle Hazinenin dayandığı aynı zamanda tespite esas alınan tapu kaydı, uygulanabilir olması halinde dayanağı olan toprak tevzi haritasına göre değilse sunulana göre yöntemince uygulanmalı ve dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, taşınmaz tapu kaydı kapsamında kalıyor ise belirtmelik tutanağında taşınmazın hangi sebeple Hazine taşınmazı olarak gösterilmiş olduğu incelenerek, öncelikle taşınmazın niteliği itibarı ile zilyetlik yolu ile edinilebilecek yerlerden olup olmadığı üzerinde durulmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan bu hususta ve Hazine tapusunun oluştuğu tarih esas alınmak suretiyle taşınmazın niteliği, zilyetlik durumu ve zilyetlik süresi hususunda ayrıntılı bilgi alınmalı; bu şekilde davacılar yararına Kadastro Kanunu 46/1. ve 14. maddelerinde belirtilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı; söz konusu tapu kaydının uymadığının anlaşılması halinde ise açıklanan zilyetlik araştırması tespit tarihi esas alınmak suretiyle yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.