MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Gereği görüşülüp düşünüldü:
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK.nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda; uyuşturucu madde bulundurmak şüphesi ile hakkında işlem yapılan sanığın, kolluk görevlilerine mağdur ..."a ait kimlik bilgilerini beyan etmesi şeklinde gelişen olayda, mağdur hakkında uyuşturucu madde bulundurmak suçundan Büyükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/371 Esas sayılı dosyasında görülen davada, üzerinde uyuşturucu madde geçirilen sanık hariç diğer sanıkların beraat ettiklerinin anlaşılması karşısında, beraat kararının gerekçesine göre hukuken sanığın işlediği bir suç bulunmadığının kabulünde zorunluluk bulunması nedeniyle kolluk görevlisine (düzenlenecek belgeye esas olmak üzere) beyanda bulunurken başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak eylemi TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen ""resmi belgelerin düzenlenmesinde yalan beyan"" suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2020 günü oybirliğiyle karar verildi.