Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 1997/343
Karar No: 1998/448
Karar Tarihi: 25.12.1998

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/343 Esas 1998/448 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, nakliyecilik ve kepçe işletmeciliği yaparken nakliye aracını satıp bu işini bıraktı. Ancak satış bedelini düşük gösterdiği için kaçakçılık cezalı gelir vergisi ve geçici vergi salındı. Vergi mahkemesi, satıştan elde edilen gelirin arızi kazanç olduğunu kabul ederek tarhiyatın kaldırılmasına karar verdi. Vergi dairesi müdürlüğü bu kararı temyiz etti, Danıştay Üçüncü Dairesi ise ticari kazanç olduğu gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu. Vergi mahkemesi ısrar kararı vererek direndi. Danıştay Tetkik Hakimi ve Savcısı ise araç satışından elde edilen gelirin ticari kazanç olduğu sonucuna varıldığından mahkemenin ısrar kararının bozulması gerektiği görüşündedir. Kanun maddeleri olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. ve mükerrer 80. maddeleri referans gösterilmiştir.

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/343
Karar No: 1998/448

Temyiz Eden: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: ...

İstemin Özeti: Nakliyecilik ve kepçe işletmeciliği işiyle uğraşırken nakliyecilik faaliyetinde kullandığı aracını satarak bu işini terkeden davacı adına aracın satış bedelini emsaline nazaran düşük gösterdiğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak 1993 yılı için kaçakçılık cezalı gelir vergisi, geçici vergi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi, ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla; yükümlünün nakliyecilik faaliyetinde kullandığı kamyonu 31.12.1993 tarihinde satarak aynı zamanda bu faaliyetini terk ettiği, işin bırakılmasından sonra elde edilen kazancın arızi kazanç olduğu gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 26.2.1997 günlü, E:1996/3404, K:1997/674 sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde ticari kazancın tanımlandığı, aynı Kanunun 80 inci maddesinin son fıkrasında ise faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağının hükme bağlandığı, olayda, davacının nakliyecilik faaliyetinde kullandığı aracını 31.12.1993 tarihinde satarak faaliyetine son verdiğinin ihtilafsız olduğu, ticari faaliyette kullanılan aracın işin bırakılmasından önce satılmasından elde edilen kazancın ticari kazanç olduğu, mahkemece arızi kazanç olarak nitelendirilerek tarhiyatın terkini yolunda verilen kararda yasal isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
Bozmaya uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla ilk kararındaki hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak, Danıştay Dokuzuncu ve Onbirinci Dairelerinin nakliyecilikte kullanılan aracın satıldığı tarihte işin terk edilmesi halinde satıştan elde edilen hasılatın ticari kazanç değil, arızi kazanç olduğunu kabul eden kararları bulunduğunu belirterek ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş, yükümlünün ticari faaliyetine devam ederken aracını sattığı ve bu gelirin ticari kazanç olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi ...'in Düşüncesi: Nakliyecilik ve kepçe işletmeciliği faaliyetinde bulunurken 31.12.1993 tarihinde nakliyecilikte kullandığı aracını satarak bu faaliyetini terk eden yükümlünün ticari faaliyeti halen devam ettiği ve araç satışından elde edilen gelirin ticari kazanç olduğu sonucuna varıldığından mahkemenin ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ...'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Nakliyecilik ve kepçe işletmeciliğinden dolayı gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan davacının nakliyecilikte kullandığı kamyonu 31.12.1993 tarihinde satarak 30 milyon liralık fatura düzenlemesine karşın, bu miktarı hasılat kaydetmemesi nedeniyle takdir komisyonu tarafından saptanan matrah üzerinden salınan kaçakçılık cezalı gelir ve geçici verginin kaldırılması yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetten elde edilen kazancın ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş ve aynı kanunun mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında da faaliyetine devam eden bir ticari işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Nakliyecilik ve kepçe işletmeciliği işini bir arada yürütürken 31.12.1993 tarihinde nakliye aracını satarak bu faaliyetine aynı tarih itibarıyla son veren yükümlünün kepçe işletmeciliği faaliyetinden dolayı ticari faaliyetinin devam ettiği açık olduğundan, ticari faaliyetin bir kısmına ait olan araç satışı dolayısıyla elde edilen kazancın ticari faaliyet kapsamında elde edildiğinin kabulü gerekir.
Ticari faaliyetin terkedildiği yaklaşımıyla verilen ısrar kararı açıklanan nedenlerle yasaya uygun görülmemiştir.
Bu nedenlerle vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahkemesinin, ... günlü, E: ..., K: ...sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 25.12.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi