3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3224 Karar No: 2017/15164 Karar Tarihi: 02.11.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3224 Esas 2017/15164 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/3224 E. , 2017/15164 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında 16/06/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu ancak eşinden ayrı olup çocuğu ile beraber bir süredir anne ve babasında yaşadığını bu durumun kendisine sıkıntı verdiğini, kiralanan taşınmazı tahliye etmesi için davalıya ... 3. Noterliği"nin 20/11/2014 tarih ve 39295 yevmiye nolu ihtarnamesni gönderdiğini ancak buna rağmen davalının taşınmazı tahliye etmediğini beyanla davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın süresinde açılmadığını ve davacının konut ihtiyacının gerçek ve samimi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince; Taraflar arasında 16/06/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi mevcut olup davalı bu sözleşmeye karşı çıkmamıştır. Kira sözleşmesinde ilk dönem 16/06/2011-16/01/2012 sonraki dönemler ise ""her yılbaşı"" olarak belirlenmiş olup buna göre yeni dönem 01/01/2015 tarihinden itibaren başlayacak dönemdir. Davacı kiraya veren tarafından 20/11/2014 tarihinde keşide edilip 24/11/2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile ihtiyaç iddiası ve tahliye istemi davalı kiracıya bildirilmiştir. Bu ihtarname 01/01/2014 tarihinde başlayıp 01/01/2015 tarihinde biten kira dönemi içinde gönderildiğinden takip eden 01/01/2015-01/01/2016 tarihleri arasındaki dönem için tahliye davası açma süresi korunmuş olacağından davacı bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonu olan 01/01/2016 tarihine kadar açılabilir. Bu itibarla davacı vekili tarafından 20/03/2015 tarihinde açılan dava süresinde olup mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.