Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6719
Karar No: 2021/5969
Karar Tarihi: 24.05.2021

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/6719 Esas 2021/5969 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine yapılan tebligatlar usulsüz yapılmıştır. Bilinen en son adres yerine MERNİS adresine yapılan tebligatlar, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz kabul edilmiştir. Bu nedenle, kesinleşmeyen kararlar hukuken geçersiz sayılmıştır. Sanığın verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararları için itiraz yasa yoluna başvurulması gerekmektedir. Kararda Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1, 21/2, 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddeleri geçmektedir.
10. Ceza Dairesi         2019/6719 E.  ,  2021/5969 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : BAKIRKÖY 42. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin;
    Sanık ..."in yokluğunda verilen 29/11/2012 tarihli denetimli serbestlik tedbiri kararının, sanığın MERNİS ve aynı zamanda bilinen son adresi olan "... mahallesi ... sokak no:...iç kapı no:.../Diyarbakır" adresine doğrudan Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre 21.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, sanık ..."nin yokluğunda verilen 29/11/2012 tarihli denetimli serbestlik tedbiri kararının, sanığın bilinen son adresi olan "... Mah ... Sok No:12/5 ... / İSTANBUL" adresi yerine Mernis adresine doğrudan Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre 27.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla yapılan tebligatların usulsüz olduğu ve bu nedenle kararların da usulsüz olarak
    kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen kararlara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanık ... müdafiinin 15.04.2015, sanık ..."in 06.01.2015 tarihli temyiz istemlerinin 29/11/2012 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar "Durma" kararı niteliğinde olup itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 24.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi