Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16721
Karar No: 2013/5460

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/16721 Esas 2013/5460 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu kayıt düzeltimi isteğiyle açılan davadaki çekişme, 5 parsel sayılı taşınmazda 1608 ve 6433 payın haksız ve belgesiz olarak tescil edilmesiyle ilgilidir. Davacı Tapu Sicil Müdürlüğü, dava açma sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Anayasa'nın 40. maddesinin 3. fıkrası ve M.K.'nun 1007. maddesi tapu sicillerinin tutulmasından zarar görülmesi durumunda devletin sorumlu olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, davacının hukuki yararı olduğu ve Tapu Sicil Müdürlüğü'nün dava açma hakkı bulunduğu sonucuna varılmıştır. Kararda, tapu kayıtlarının objektif özen eksikliğinden kaynaklanan zararlarda devletin kusursuz sorumluluğunun geçerli olduğu belirtilmiştir. Tapu Sicil Tüzüğü'nün 85. maddesi de kayıt maliki ya da mirasçıları tarafından değil, tapu sicil müdürlüğü tarafından da tapu kaydının düzeltilebileceğini öngörmüştür. Kanun maddeleri: Anayasa'nın 40. maddesi 3. fıkrası, M.K.'nun 1007. maddesi, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 85. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2012/16721 E.  ,  2013/5460 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/04/2012
    NUMARASI : 2008/287-2012/61

    Yanlar arasında görülen kayıt düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, tapu kayıt düzeltimi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazda 1608 ve 6433 payın, 12.04.1977 tarih ve 903 yevmiye numaralı işlem ile haksız ve belgesiz olarak Hasan C.adına tescil edildiği, daha sonra satış suretiyle başka kişilere temlik edildiği ileri sürülerek haksız ve sahte olarak yapılan tescilin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davacı Tapu Sicil Müdürlüğü’nün dava açma sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “ kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir. ” hükmü öngörülmüş, 129.  maddenin 5. fıkrasında ise; “ memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği...” açıklanmıştır. M.K.nun 1007.  maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Anılan ilke 27.3.1957 tarih ve 1/3  sayılı  İnançları  Birleştirme Kararı ile benimsenmiş, BK.nun 55. maddesindeki sorumluluğun kusura dayanmadığı 22.6.1966 tarih 7/7 sayılı İnançları Birleştirme kararı ile de tekrarlanmıştır. Adam çalıştıran (somut olayda devlet) objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumludur. Çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlenmesindeki eksiklik yada bozukluk nedeniyle çalışan çevre ve ilgililer için hakların kazanılması ve kullanılması açısından özel bir tehlike oluşturur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi yada yitirilmesi bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, aykırı kayıtlardan doğan zararları da ödemeyi taahhüt etmektedir. Dayanıksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmelidir.
    Bilindiği üzere; bu tür davaların kural olarak kayıt maliki ya da mirasçıları tarafından açılması gerekir ise de; davacı idarenin Türk Medeni Kanununun 1025. ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı,  TMK.nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluğun  kusursuz sorumluluk olup, bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur.  
    Öte yandan; Tapu Sicil Tüzüğü’nün 85. maddesi “ Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir.  Belgeye aykırı yazımın veya tescilin düzeltilmesine, ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, müdür defterdarlık veya mal müdürlüğünden düzeltme için dava açılmasını, talep eder.  Hazine avukatı bulunmayan yerlerde bu düzeltmeler için müdürlük tarafından re"sen dava açılır.  İkinci ve üçüncü fıkralardaki durum, ayrıca kütük sayfasının beyanlar sütununda belirtilir. (Değişik son fıkra: 8/11/2004-2004/8109 K.)Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgesine aykırı olarak basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re"sen düzeltme yapılır ” şeklinde olup, doğrudan dava açmaya engel bir yasal düzenleme içermemektedir.
    Diğer taraftan; Tapu Sicil Müdürlükleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne bağlı ve Genel Müdürlük olarak da Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yeni ismi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı kuruluşlar  olarak, genel bütçe içinde ayrı bütçe ile yönetilen kamu kuruluşlarıdır.
    O halde; Tapu Sicil Müdürlüğü’nün hatalı gerçekleştirilen işleminin düzeltilmesi ile ilgili olarak yukarıdaki ilkelerde dikkate alındığında eldeki davayı açabileceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, birleşen dava da gözetilerek, usuli işlemlerin ikmali ile taraf teşkilinin sağlanması, gerektiğinde tapu kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle çekişmeye konu payın nereden gelip kimlere intikal gördüğünün denetime elverişli olarak tespiti ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı Tapu Sicil Müdürlüğünün dava açma sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,  11.4.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi