Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7476 Esas 2016/5311 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 2.500. TL adli para cezasına hükmedilmesine ve anılan Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine dair.

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılana kendisinin elektronik işi ile uğraştığını, ucuza dizüstü bilgisayar alabileceğini söylemesi üzerine katılanın sanığa 3000 TL para vererek birlikte ..."a gittiklerinde iş yerinin kapalı olması sebebiyle pastanede oturdukları, katılanın kişisel ihtiyacını karşılamak için lavoboya gidip geri döndüğünde sanığa ulaşamadığı,sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanığın eylemin başından beri dolandırıcılık kastıyla hareket ederek hileli hareketlerle paranın zilyedliğinin kendisine devrini sağlaması karşısında, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin güveni kötüye kullanmadan suçundan mahkumiyet kararı verilmesi ,
Kabule göre de;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 150 gün olarak tayin edilmesi,
2-Gerekçeli karar başlığında suç isminin “Resmi Belgede Sahtecilik” olarak yazılması,
3-Gerekçede, kısa kararda, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulmasına karşın uygulama maddesi olarak TCK"nın 155/1. yerine 155/2"nin gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 326/son madde uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.