20. Hukuk Dairesi 2013/10815 E. , 2014/2198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Yaylacık Köyü 302 ada 2 parsel sayılı 7554.48 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak orman niteliği ile Hazine adına, 302 ada 1 parsel sayılı 1086529.34 m² taşınmaz da orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazların esasen orman olarak Hazine adına tesbiti yapılan 302 ada 1 numaralı orman parseli ile bir bütün olduğu halde, kadastro sırasında bölündüğünü, ayrı parsel numarası verilerek tutanak düzenlemediğini, oysa; taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosunun 1968 yılında yapılarak kesinleştiğini ve 1774 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamalarının da 1981 yılında kesinleştiğini ileri sürerek, 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 302 ada 1 numaralı orman parseli ile birleştirilerek tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, taşınmazın zaten kesinleşen mahkeme ilâmı ile orman niteliğiyle tapuda kayıtlı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Her iki parsele ilişkin kadastro tesbit tutanakları davalı olarak mahkemeye gönderilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu Yaylacık Köyü 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile 302 ada 1 numaralı parsel sayılı taşınmaza dahil edilmesine, taşınmazı bu şekilde tesbit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/10/2012 tarih ve 2012/3946 E. - 2012/10895 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan kararında özetle; "Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman olması nedeniyle davanın kabulüne ve parsellerin tevhidine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Yörede yapılan arazi kadastrosu nedeniyle Orman Yönetimi, daha önce mahkeme kararı ile orman olarak Hazine adına kesinleşen dava konusu Yaylacık Köyü 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile Davulgu Gediği Devlet Ormanı ismiyle bilinen 302 ada 1 numaralı parsel sayılı taşınmaza dahil edilmesine, taşınmazın bu şekilde tesbit ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili ise, taşınmazın zaten kesinleşen mahkeme ilâmı ile orman niteliği ile tapuda kayıtlı olduğunu, arazi kadastro ile yapılan herhangi bir yanlış işlem bulunmadığını, kadastroda kesinleşmiş mahkeme kararına uyulduğunu, kesinleşen orman alanında herhangi bir azalma ve daralma söz konusu olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi istemiyle temyiz etmiştir. Somut olayda; dava edilen Yaylacık Köyü 302 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kesinleşen mehkeme ilâmı nedeniyle, orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş ve bu bağlamda tapu kaydı oluşturulmuştur. 3402
- 2 -
2013/10815 - 2014/2198
sayılı Kadastro Kanununa ve kadastro yönetmeliğine göre kesinleşen ilâmlar, kadastro sırasında kadastro komisyonlarınca dikkate alınacağından ve bu ilâma göre işlem yapılması ve tutanak tutulması kanun ve yönetmelik gereğince zorunlu olduğundan, yapılan kadastro işlemi doğru olduğu gibi, esasen Orman Yönetiminin tevhid işlemini idarî yoldan her zaman yapabilmesi de olanaklıdır. Bu nedenlerle; Orman Yönetiminin idarî yoldan herzaman yapabilmesi olanaklı olan tevhid işlemi doğrultusunda mahkemeye böylesi bir dava açmakta hukukî ve pratik yararı olmadığından, açılan davanın reddine ve tutanağı halen itirazlı ve davalı gözüken Yaylacık Köyü 302 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin olağan usûllerle kesinleştirilmek üzere tutanaklarının kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır."" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddi ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ne göre 1,320,00.-TL maktu vekâlet ücreti takdirine, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, yapılan yargılama giderlerinin 3402 sayılı Kanunun (6099 sayılı Kanunla eklenen) 36/A maddesi gereğince davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından esasa ve vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 13.07.1978 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 13.04.1989 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 20/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.