Esas No: 2020/29289
Karar No: 2022/9827
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/29289 Esas 2022/9827 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/29289 E. , 2022/9827 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Yurtiçi kargo şirketinde bilgi işlem bölümünde işçi olarak çalışan sanığın mağdurlara ait üç adet kargo paketini uhdesine alması biçiminde gerçekleşen olayda sanığın eyleminin, hükümden sonra 7188 sayılı Kanunla uzlaşma kapsamına alınan TCK'nın 155/2. maddesinde tanımlanan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylemin nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek TCK'nın 142/2-h maddesi uygulanmak suretiyle hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2. Uzlaşmanın olumsuz sonuçlanması halinde;
Sanığın üç ayrı kargo paketi içerisinden suça konu malları aldığı tespit olunmuşsa da zilyetliğin Yurtiçi kargo şirketine ait olduğu, bu doğrultuda sanığın açtığı paketlerin aynı partide gelip gelmediği ve eşyaları tam olarak hangi tarih ve saatte aldığının tespiti ile eylemin tek suç oluşturup oluşturmayacağı ya da zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılmadan üç ayrı hırsızlık suçundan hüküm kurulması,
3. Dosya kapsamında yer alan tanık beyanlarında; kamera kaydının izlenmesi üzerine sanığın dolabının arandığı ve dolabın içindeki ekmeğin arasında suça konu eşyaların ele geçirildiği belirtilirken, yine dosya içeriğindeki 14.07.2015 ve 21.08.2015 tarihli tutanaklarda zararın sanık tarafından giderildiğinin belirtildiği anlaşılmakla, sanığın suç konusu eşyaları kendisinin iade edip etmediğinin, kendisi iade etmiş ise hangi tarihte ettiğinin araştırılarak hakkında TCK’nın 168. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise bu maddenin hangi fıkrasının uygulanması gerektiğinin belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 18/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.