Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/1298 Esas 2018/3937 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1298
Karar No: 2018/3937
Karar Tarihi: 22.10.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/1298 Esas 2018/3937 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2018/1298 E.  ,  2018/3937 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, davacıların arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin cezai şartı için düzenlenmiş ek protokole bağlı bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti taleplerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile davacı yararına asıl alacak üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminata hükmedilmesine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle geçerli resmi şekilde yapılması öngörülen sözleşmenin değiştirilmesinin de 6098 sayılı TBK’nın 13. maddesi gereğince aynı şekle tabi olup, takip konusu bononun dayanağı olan ek protokolün adi yazılı olarak yapılmış olması sebebiyle geçersiz olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir
    2-İcra İflas Kanunu’nun 72/V. maddesi hükmünce menfi tespit davasının borçlu lehine hükme bağlanması halinde takipte bulunan alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takibin haksız ve alacaklının takipte kötüniyetli olması zorunludur. Somut olayda takip haksız ise de takip dayanağı bononun düzenlenmesinin nedeni olan ek protokolün geçerli olup olmadığı yargılamayı gerektirmekte olup davalının takipte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı koşulları oluşmamıştır. Mahkemece davacıların kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Hüküm bu yönden bozulmalıdır. Ancak yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi
    yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan " takip konusu asıl alacak üzerinden davacı yararına %20 kötüniyet tazminatı takdirine" cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine “Şartları oluşmadığından davacıların kötüniyet tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.