MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Düşme

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve 1412 sayılı CMUK 310. maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcısının temyiz süresinin kararın tefhim tarihinden itibaren 1 ay olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki “görüldü yapılan tarihten itibaren bir hafta içerisinde kararın temyiz edilmediği” şeklindeki görüşe iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkemenin 29/05/2008 tarih 2007/358 esas, 2008/356 sayılı kararı ile sanık ..."ün hakaret suçundan cezalandırılmasına ve hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, daha sonra adli sicil kaydından sorgulama yapılarak sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde yeniden suç işlemediği gerekçesiyle 27/12/2013 tarihli ek kararla düşme kararı verildiği, ancak sanığın denetim süresi içinde suç işleyip işlemediğinin tespiti amacıyla hakkında kasıtlı bir suçtan dolayı açılmış soruşturma ya da devam etmekte olan ceza davasının bulunup bulunmadığının UYAP"tan araştırılması, var ise, soruşturma veya kovuşturmanın sonucun beklenmesi, hakkında denetim süresi içinde işlemiş olduğu kasıtlı suçtan dolayı açıklanması geri bırakılmış bir kararının tespit edilmesi halinde, bu kararın akıbetinin beklenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği halde, mahkemece sanığın adli sicil kaydıyla yetinilerek, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.