12. Ceza Dairesi 2014/13189 E. , 2015/5934 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1. Taksirle öldürme suçundan: TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan: TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sanığın kusurunun bulunmadığına ve cezanın miktarına , katılanlar vekilinin ise eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1. Olaydan sonra yapılan ölçümde 91 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın idaresindeki araçla yerleşim yerindeki yolda seyri sırasında, seyrine göre sağından yola giren yayaya çarpması sonucu yayanın öldüğü olayda, TCK"nın “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olup, somut olayda ise bir kişinin ölmesi sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, sanığın sadece taksirle öldürme suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
2.Olaydan sonra yapılan ölçümde 91 promil alkollü olduğu tespit edilen tanık ..."nin beyanına göre de sürekli zikzaklar çizerek ve aşırı süratli olarak araç kullanan sanığın eyleminde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu, taksirle öldürme suçuna ilişkin cezanın TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini,
3. TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin sanık hakkında tayin edilen hükümde infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeblerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.