23. Hukuk Dairesi 2016/5003 E. , 2019/1092 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, kooperatifin üyesi olduğunu, yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarılma kararı alındığını, karara itiraz ettiğini ve 19.02.2006 tarihli genel kurul kararı ile üyelikten çıkarılma kararının onandığını, yapılan ihtarnamelerin usulsüz olduğunu, kooperatifin adresinin kendi adresi gösterilerek faaliyetlerini yürüttüğünü ve bir dönem kooperatifin muhasebe işlerini yürüttüğünü, kira ve muhasebe ücreti almadığını, alacaklarının mahsup edilmesi gerektiğini, borcu olmadığını ileri sürerek genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının üyelikten çıkarılma kararına karşı genel kurulda itiraz ettiğini ve çıkarılma kararının onaylandığını, tekrar ihraç kararının iptalini isteyemeyeceğini, davacının aynı zamanda yüklenici olduğunu ve kooperatiften bir alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre usulüne uygun olarak davacının üyelikten çıkarıldığını, taraflar arasında ortaklık dışı işlemler nedeniyle karşılıklı borç ve alacak doğduğu, bu nedenle tarafların birbirlerine dava açtığı, ihtarnamelerin gönderildiği, çıkarma kararının verildiği tarihte bu alacakların likit olmadığı, ortaklık borcunun ise likit olduğu, likit bir lacak ile likit olmayan alacak için mahsup işlemi yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üyelikten ihraca ilişkin kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı kooperatifin aidat alacaklarına karşılık kooperatife sunduğu muhasebe hizmetlerinden dolayı muhasebe ücret alacağının bulunduğunu savunmuştur. Bu kapsamda açtığı davada “........” sayılı dosyasında 2001-2003 yıllarına ait toplam 2.277,27 TL ücret alacağı hüküm altına alınmıştır.
Davacının, davalı kooperatiften alacağının bulunduğu ve mahkeme kararıyla alacağın sabit olduğu kabul edilmesine karşılık bu alacağın likit olmadığı gerekçesiyle takas mahsup istenemeyeceği kabul edilmiştir. Halbuki 6098 sayılı TBK’nın 139/2. maddesi gereğince ""alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir"". Davacı alacağı ile ilgili çekişme sona ermiş ve karar tarihinden önce kesinleşen mahkeme kararı ile davacı alacağının borcundan daha fazla olduğu anlaşılmış olmakla TBK"nın 143. maddesi gereğince takas sonucu daha az olan borç sona erer.
.../...
S.2
Açıklandığı üzere; davacıya gönderilen ihtarnamelerde yer alan borç sona ermiş olduğundan gönderilen ihtarnameler usulsüzdür. Bu nedenle ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2019 tarihinde oy birliğiyle kabul edildi.