1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/1149 Karar No: 2013/5430 Karar Tarihi: 11.04.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/1149 Esas 2013/5430 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesini ve tazminat istemini konu almaktadır. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi isteği için bir değer belirtilmemiş ve harç da tamamlanmamıştır. Bu tür bir davada dava değeri, elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından ibaret olacağı ve harçların bu değere göre belirleneceği belirtilmiştir. Mahkeme, elatılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bu değer üzerinden harç ikmali yapılması gerektiğini açıkladı. Hüküm, bu koşullar yerine getirilmeden verilemeyecektir. Kanun maddeleri olarak; HUMK’nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi, 492 sayılı Kanunun 32. maddesi, HUMK'nin 409. maddesi olarak belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi 2013/1149 E. , 2013/5430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2012 NUMARASI : 2012/163-2012/375
Yanlar arasında görülen çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne varki, dava dilekçesinde dava değerinin talep edilen tazminat miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi isteği bakımından bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında bu istek yönünden harç tamamlanmadığı gibi, hükümde de karar ve ilam harcının tazminat miktarı üzerinden belirlendiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30. madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK." nun 409.maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Hal böyle olunca, elatıldığı iddia edilen taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bu değer üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmali yaptırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek işin esasına girilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.