Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/550 Esas 2015/13527 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/550
Karar No: 2015/13527
Karar Tarihi: 17.11.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/550 Esas 2015/13527 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/550 E.  ,  2015/13527 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 191 ada 20 parsel sayılı 113.53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve 11.4.1991 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiş, taşınmaz en son 27.11.2013"te davacı ... ... satılmış, 6.3.2014 tarihli işlemle taşınmazın 39.01 metrekarelik kısmı yola terkedilerek, 74.52 metrekare olarak davacı adına tescil edilmiştir. Davacı ... ..., kendisine ait 191 ada 20 parsel sayılı taşınmazın, 39 metrekarelik kısmının tespit dışı yol olarak bırakıldığı iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuşsa da, verilen karar dosya kapsamına ve yasaya uygun düşmemektedir. Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” denmektedir. Davacı ... ..., dava konusu taşınmaz kadastro sırasında tespit dışı yol olarak bırakılmış gibi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışsa da, dava konusu edilen taşınmazın kadastro sırasında tespit dışı bırakılmadığı, kadastro tespiti kesinleştikten sonra davacının talebi ile 113.53 metrekare olan 191 ada 20 parselin 39.01 metrekarelik kısmının yola terkedildiği, davanın kadastro tespitinden kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava, kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanmamaktadır. Bu nedenle, Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre bu davada uygulanamaz. Mahkemece bu husus göz önüne alınmadan yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... ... temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.