11. Hukuk Dairesi 2017/3927 E. , 2019/1093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen .../11/2016 tarih ve 2016/... E. - 2016/322 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 02/06/2017 tarih ve 2017/568-2017/540 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış 2012/42794 sayılı, "DATWYLER", 2008/54817 sayılı "DATWYLER RUBBER" ibareli, 01, 06, 07, 09, ..., 16, ..., ..., 37, 42. sınıflardaki mal ve hizmetleri içeren markaların sahibi olduğunu, davalı tarafça yapılan 2014/46088 sayılı "DAETWYLER" ibareli 09. sınıf mal ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, müvekkilince iltibas, tanınmışlık ile kötüniyet vakıa ve hukuki sebebine dayalı olarak yapılan itirazın nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ..."nın 2015-M-11107 sayılı kararının iptalini, tescili halinde markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, ... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili adına tescil edilmiş bir markanın olmadığını, Türkiye"de ikametgahı olmayana davacının Türkiye"de dava açabilmesi için MÖHUK"un 48. maddesine göre teminat yatırmasının zorunlu olduğunu, davacı itirazı ile başvuru kapsamından zaten bir kısım malların çıkarıldığını, ... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, bir markanın veya benzerinin farklı sınıflardaki mal ve hizmetler için tescilinin kural olarak mümkün olduğunu, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede işitsel ve görsel benzerlik bulunduğu, uyuşmazlık konusu mal/hizmetler arasında benzerlik bulunmadığından dava konusu markalar arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b kapsamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, ancak davacı şirkete ait markanın, 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olduğu, davacının tanınmış markasının zarar görme olasılığının yüksek bulunduğu, bu nedenle dava konusu başvurunun 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesi uyarınca reddinin gerektiği, çeşitli kablolar ile bazı asansör parçalarının üretimi alanlarında faaliyet gösteren davalının basiretli tacir gibi dünyaca tanınmış davacı markalarından haberdar olmasının bekleneceği, davalının davacı markasının ayırt edilemeyecek derecede benzerini tescil ettirme talebinin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile, ... kararının iptaline, 2014/46088 sayılı markanın tescil edilmediğinden hükümsüzlüğüne ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede işitsel ve görsel benzerlik bulunduğu, davacı markalarının 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesi kapsamında tanınmış marka olduğu, ... karar tarihi itibariyle, dava konusu marka başvurusunun ayakta olduğundan mahkemece ... kararının iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ve davanın ... karar tarihi itibariye çözümleneceği, davacı şirketin İsviçre"de mukim olup, Türkiye ile İsviçre ülkeleri arasındaki anlaşmanın 1. maddesine göre, yargı teminatından muaf olduğu anlaşılmakla, davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu vekili ile ... vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, .../02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.