20. Hukuk Dairesi 2013/10082 E. , 2014/2168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında....6311,14 m2 yüzölçümlü 1092 parsel sayılı taşınmaz, eylemli orman niteliği ile 3869,13 m² yüzölçümlü 1143, 1344,29 m² yüzölçümlü 1144, 3377,37 m² yüzölçümlü 1142, 3009,47 m² yüzölçümlü 1141 sayılı parseller ise Hazine adına tarla niteliği ile tesbit edilmiş ve taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1144 sayılı parselin davacı tarafından, 1141 ve 1142 sayılı parsellerin ise diğer davalılar tarafından kullanıldığı şerh düşülmüştür.
Davacı 18.02.2011 tarihli dava dilekçesi ile; kendi adına kullanım şerhi verilen 1144 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik hesaplandığını belirterek eylemli orman olarak tesbit edilen 1092 sayılı parselin ve davalıların kullanıcı olarak yazıldıkları 1141, 1142 ve 1143 parsel sayılı taşınmazlardaki hak sahipliğinin belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile; dava konusu 1143 parsel sayılı taşınmazın 28/12/2012 tarihli teknik bilirkişi raporlarındaki ekindeki krokide (C) rumuzu ile gösterilen 3685,70 m2"lik kısmına ilişkin kadastro tesbitinin iptali ile bu kısmın Maliye Hazine adına davacı ... lehine tesbit gören 1144 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek aynı vasıf ile tapuya kayıt ve tesciline, 1092 parsel sayılı taşınmazın 28/12/2012 tarihli teknik bilirkişi raporlarında ve ekindeki krokide (A) ve (B) rumuzu ile gösterilen toplam 1303,47 m2 kısmına ilişkin kadastro tesbitinin iptali ile bu kısmın ... adına davacı ... lehine tesbit gören 1144 nolu taşınmaza ilave edilerek tarla vasfı ile tapuya tescilne karar verilmiş, 1141 ve 1142 nolu parsellerin davacının hak iddia ettiği yerlerden olmadığının yapılan keşifle belirlenmesi ve bu yerler açısından davacının bir talebi olmadığı nazara alınarak bu parsellerin tesbit gibi tesciline, karar verilmiş hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde; orman kadastrosu 1939 yılında yapılmış daha sonra 23.1.1996 tarihinde ise 2/B uygulaması ilân edilerek kesinleşmiştir.
1- Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşen orman kadastro ve 2/B haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli Çavuşlar Köyü 1143, 1144 ve 1092 parsel sayılı
-2-
2013/10082-2014/2168
taşınmazların Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldıkları ve eylemli hallerinin de orman olmadığı belirlendiğine göre, davalı ... Yönetiminin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı Hazinenin temyiz itirazları bakımından;
Davacı gerçek kişi tarafından yörede yapılan 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında kendi lehine kullanıcı şerhi verilen 1144 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği ileri sürülerek; 1141, 1142, 1143, 1144 ve 1092 parsel sayılı taşınmazlara dava konusu edilmiş olup, mahkemece yapılan keşif sonucunda davacının kullanımında olan 2/B parsellerinin 1143 ve 1092 parsel sayılı taşınmazların bir kısmı olduğu belirlenerek bu kısımların davacının kullanımında olan 1144 parsel sayılı taşınmaza eklenerek aynı vasıfla Hazine adına tesciline karar verilmişse de; 1143 ve 1092 parsel sayılı taşınmazların davacının kullanımında olmayan kısımları için hüküm kurulmamıştır. Kadastro tesbitine itiraz davalarında hâkimin taşınmazın tamamı hakkında düzenli ve infaza elverişli sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmakta olup, mahkemece karar verilirken taşınmazların yüzölçümleri, beyanlar hanesine yazılacak şerhin ne olduğu, hangi vasıfla kimin adına tescil edileceği, davacının kullanımında olmayan kısımlar da belirtilmek ve bu kısımlar hakkında da sicil oluşturmak üzere infaza elverişli hüküm kurulmalıdır. Davalı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; açıklanan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre de; dava konusu olmayan 1141 ve 1142 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak asıllarını olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, tesbit gibi tescillerine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 20/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.