16. Hukuk Dairesi 2014/21887 E. , 2015/13519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 27.10.2008 tarih, 2008/4253-4570 Esas-Karar sayılı bozma ilamında özetle; Davacı tarafın tutunduğu dava dışı 268 ada 2 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte getirtilmesi, tapu kaydına dayanan davacı tarafla kayıt maliki arasındaki akdi veya ırsi ilişkisinin sorulup saptanması, bu nedenle kayıt malikinin mirasçılarını gösterir nüfus kaydının getirtilmesi, aynı yöntemle tutunulan 1937 tarih, 786 tahrir sayılı vergi kaydının dava dışı taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin araştırılması, mera tahsis haritası ve eki belgeler ile Toprak Komisyonunun 2033 sayılı belirtmelik parsel tutanağı, bölgede dağıtım yapılmışsa mülki amirlikçe onaylanan temlik cetvelinin Özel İdare Müdürlüğünden getirtilmesi, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız yerel ve uzman bilirkişi, tespit ve belirtmelik tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, öncelikle mera tahsis haritasının ölçeği ile tapu kaydının dayanağı harita varsa anılan haritanın ölçeği geniş kapsamlı kadastro paftası ölçeği ile eşitlendikten sonra haritaların çakıştırılarak yerine uygulanması, dava konusu taşınmazın mera tahsis haritası ile dayanılan tapu ve vergi kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığının duraksamasız saptanması, zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceğinin düşünülmesi, dava konusu taşınmazın tamamı ya da bir bölümü dayanılan tapu ve vergi kaydı ile mera tahsis haritasının kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde, yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılması” gereğine değinilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen hüküm, bu defa Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 14.11.2011 tarih, 2011/231-6803 Esas-Karar sayılı bozma ilamı ile; “Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmemesinin” isabetsizliğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 268 ada 71 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağının iptali ile 3402 sayılı Yasanın 16/c maddesi gereğince tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve ... vekili ile birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece kadastro tespitinin iptali yerine kadastro tespit tutanağının iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının ilk bendinde; “tespit tutanağının iptali” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine, “kadastro tespitinin iptali” ifadesinin yazılarak, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
17.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.