8. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/3975 Karar No: 2012/5828 Karar Tarihi: 19.06.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/3975 Esas 2012/5828 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hazine, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 103 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kıyıda kalan kısmının tapusunun iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda, taşınmazın 307.02 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı tespit edilerek, anılan parselin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapusunun iptaline karar verilmiş, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davayı kabul etmeyen davalılar dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, 6099 sayılı Yasa\"nın 16. ve 17. maddeleriyle 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve geçici 11. maddeleri gereğince, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan ve henüz infaz edilmemiş bulunan dava ve kararlarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil yargılama gideri yükletilemeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılardan tahsil edilmesi doğru olmamakla birlikte, hüküm fıkrasında yer alan kısım çıkartılarak karar onanmıştır. Karar düzeltme yolu kapalı bulunduğundan, ilama karşı karar düzeltme yolu kapalıdır ve onama harcı alınmaz.
8. Hukuk Dairesi 2012/3975 E. , 2012/5828 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve terkin
Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair Kuruçaşile Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.10.2010 gün ve 114/178 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar ..., ..., ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı Hazine davalılar adına kayıtlı bulunan 103 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kısmen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek taşınmazın kıyıda kalan kısmının tapusunun iptali isteğinde bulunmuştur. Bir kısım davalılar davaya karşı beyanda bulunmamışlar, bir kısım davalılar ..., ...,... ve ... davayı kabul etmişlerdir. Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, dava konusu taşınmazın 307.02 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı saptanarak, anılan parselin kıyı kenar çizgisi içerinde kalan kısmının tapusunun iptaline karar verilmiş, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davayı kabul etmeyen davalılar dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Karar davalılar ...,...,... tarafından temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan uygulama sonucu uzman bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın kısmen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının saptanarak taşınmazın kıyıda kalan kısmının tapusunun iptaline karar verilmiş olması yerindedir. Ne var ki, yargılama masraflarıyla ilgili olarak 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa"nın 16. ve 17. maddeleriyle 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve geçici 11. maddelerinde, “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan ve henüz infaz edilmemiş bulunan dava ve kararlarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil yargılama gideri yükletilemeyeceği...” yönünde düzenlemeler getirilmiştir. Mahkemece değinilen yasa hükümleri gözardı edilerek yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de kanuna uygun olmayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına yer olmadığından hüküm fıkrasında yer alan “…Alınması gereken 445,50 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, davacının bu dava için yapmış olduğu 138,80 TL posta, 613,80 TL ilanen tebligat ve 567,50 TL keşif ücreti olmak üzere toplam 1.320,10 TL yargılama giderinin davayı ilk duruşmada kabul etmeleri ve davada bir kusurlarının olmadığı anlaşılan davalılar ... ve ... dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 500,00 TL ücreti vekaletin vekiline ait olmak üzere davayı ilk duruşmada kabul etmeleri ve davada bir kusurlarının olmadığı anlaşılan davalılar ... ve ... dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,…” kısmının hüküm fıkrasından çıkartılarak HUMK.nun 438/7 (HMK.m.370/2) maddesi gereğince (6100 sayılı Kanuna 31.03.2011 tarih 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3.maddeye göre) DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi geregince onama harcı alınmasına yer olmadığına 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.