6. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/13243 Karar No: 2012/1641 Karar Tarihi: 07.02.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/13243 Esas 2012/1641 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı kira alacağının tahsili için icra takibi başlatmış ancak borcun mahiyeti ve hangi dönemlere ait olduğu belirsiz olduğu için davalı tarafça itiraz edilmiştir. Mahkeme, öncelikle kira alacağının mahiyetinin açıklattırılması ve davalının ödeme belgelerinin incelenerek temerrüde esas teşkil edecek kira alacağının tespit edilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Kanun maddesi olarak ise icra takibinde kira alacağına ilişkin taleplerde, alacağın aylık ya da yıllık kira bedeli olarak açıkça belirtilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır (İcra ve İflas Kanunu Madde 257/6).
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2011/13243 E. , 2012/1641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye (İcra)
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 11.10.2010 günlü haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmediğini iddia ettiği 17.713,36 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiş, verilen yasal sürede ödeme gerçekleşmediğinden bahisle, davalı tarafça yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı icra takibine süresinde yapmış olduğu itirazında, yıllık kira bedelinin 18.000,00 TL olduğunu, takip tarihinden önce 9.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiye borcu 1.500 TL"yi ise davacı hesabına 02.12.2010 tarihinde yatırıldığından borcunun bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı icra takibinde, istenilen kira alacağı açıklamasında, 03.09.2010 tarihli açıklamasını yazmış ise de, istenilen kira parasının aylık ya da yıllık mı olduğu, hangi dönemlere ya da aylara ilişkin kira alacağı olduğunu, ne dava dilekçesinde ne de yargılama esnasında açıklamamıştır. Davalı icra takibindeki itirazında ve yargılamada borcun 01.01.2010 ile 30.07.2010 tarihleri arasındaki 7 aylık döneme ilişkin olduğunu açıklayarak ödeme savunmasında bulunmuştur. Davacı tarafça dosyaya ibraz olunan 26.10.2010 günlü takibe konu borç tutarının gösterildiği resmi belge ile 01.07.2011 günlü ödeme ve mahsup bilgileri içeren yazıya ekli bir adet borç döküm listesinde de su, yakıt ve ecrimisil borç bilgileri gösterilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacıya icra takibine konu edilen alacağının mahiyetinin ne olduğunun açıklattırılması, davalının ödeme belgelerinin açıklanacak kira dönemi içinde kalacak kira borçlarına ilişkin olup olmadığı üzerinde durulması, davalının yıllık kira bedeline itirazı bulunduğundan, gerektiğinde dosya üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesindeki artış şartı da gözönünde bulundurularak, temerrüde esas teşkil edecek kira alacağının tespit edilmesi gerekir. Bu hususlar üzerinde durulmadan takibe konu tüm kira alacak miktarı üzerinden takibin devamı ve tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.