Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken denetim yükümlülüğü getirilmediği halde, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinin 1.cümlesi gereğince hükmün açıklanmasıyla yetinilmesi yerine hapis cezalarının adli para cezalarına çevrilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak; 1-Denetim süresi içerisinde kasten işlenerek açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanmasına neden olan Antalya 11.Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2013 tarih, 2011/2070 Esas, 2013/10 Karar sayılı ilama konu suçların hakaret ve tehdit suçları olduğu, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte CMK"nın 253/3 maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, anılan Antalya 11.Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2013 tarih, 2011/2070 Esas, 2013/10 Karar sayılı ilamı ile ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleme koşulunun oluşup oluşmadığının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise anılan suç daha önceden uzlaştırma kapsamında bulunsa da, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma hususuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp her iki suç yönünden, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.