Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13245
Karar No: 2019/4792
Karar Tarihi: 04.07.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13245 Esas 2019/4792 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, davacının bir gayrimenkulü satın aldığı ancak satışın sahte vekalete dayalı olduğunun ortaya çıkması üzerine tapu iptali ve tescil davası açarak ödediği bedelin geri alınmasıdır. Mahkeme, dava kısmen kabul edilerek davalılar Hazine ve satıcının müştereken davalı olarak sorumlu tutulması ve davacıya 8.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar vermiştir. Davalılardan Hazine vekili ve tapu müdürlüğü adına temyize gidilmiştir.
Yargıtay kararında, Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilindeki yanlışlık ve tutarsızlıklar nedeniyle zarar gören kişinin tazminat talep edebileceği belirtilmiştir. Davada tapu müdürlüğü de davalı olarak gösterilmesine rağmen somut olayda tapu müdürlüğü davalı değil, Hazine tarafından temsil edildiği için yanıltmaca hali söz konusu olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle, davanın asıl tarafı olan Hazineye yöneltilmesi gerektiği ve temsilcideki yanılmadan dolayı dava dilekçesinde tapu müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesinin hukuki yaptırımla karşılaşmayacağı vurgulanmıştır.
Kanunlar: Türk Medeni Kanunu (4721) Madde 1007, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100) Madde 124/4.
20. Hukuk Dairesi         2016/13245 E.  ,  2019/4792 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili ve tapu müdürlüğü adına Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilini.... kayıtlı gayrimenkulü satın aldığını, bedel olarak 15.000,00 TL"ye anlaşıldığını, pazarlıklarda davalı mal sahibi ..."in bulunmadığını, tapu ...... vekaleti ile davacıya devredildiğini, davacıya ......arsa sahibinin damadı olarak tanıtıldığını, gayrimenkulü satın alan davacının etrafını çitle çevirdiğini, Ekim 1999 tarihinde kendisinin savcılığa çağırıldığını, gayrimenkulün sahte vekalete dayalı olarak kendisine satıldığının izah edildiğini, asliye hukuk mahkemesinde de tapu iptali ve tescil davası açıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkilin sahte vekalete dayalı olarak satılan yer için ödediği 15.000,00 TL"nin tapuda ferağ tarihi olan 17.02.1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; 1) Açılan davanın kısmen kabulüne, 8.000 TL"nin 17.02.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar tapu müdürlüğünü temsilen Hazine ile davalı ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, diğer davalılar ..., ..."a karşı açılan davanın reddine, davacı tarafın davalılar...... ve ... yönünden davayı takip etmemesi sebebi ile bu davalılara karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili ve tapu müdürlüğü adına Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, davalılardan ..."in duruşmalı temyiz istemi değerden reddedilmiştir.
    Dava TMK"nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
    Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazinenin olup tapu müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığından tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de Hukuk Genel Kurulunun 2011/9-718 E. - 2012/36 K. sayılı kararında da değinildiği üzere, HMK’nın 124/4. maddesindeki, “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” hükmü uyarınca, somut olayda, tapu müdürlüğünün davalı gösterilmesi ve tapu müdürlüğünün de Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmasının temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir. Yargıtayın
    ........
    istikrar kazanmış uygulamalarına göre de davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir. Temsilcide yanılmanın hukukî yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmaz.
    Davanın niteliğine göre, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan tapu müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın davalı olarak sadece tapu müdürlüğüne yöneltildiğinden sözedilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır. Mahkemece temsilcide yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın Hazineye yöneltilmesi için davacı yana olanak verilmesi, Hazinenin de delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... vekili ve tapu müdürlüğü adına Hazine vekili temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/07/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi