12. Ceza Dairesi 2014/20687 E. , 2015/5885 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanık tarafından ... Koruma Bölge Kurulunun 26/01/2007 tarih ve 2123 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli olup aynı zamanda 1/25.000 ölçekli Çevre Düzenleme Planında 1. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan dava konusu taşınmazda izinsiz olarak tek katlı yeni bir bina yapıldığının tespit edildiği, soruşturma aşamasında sanık tarafından sunulan röleve, restitüsyon ve rekonstrüksiyon projelerinin anılan Kurulun 16/04/2009 tarih ve 4577 sayılı kararı ile uygun bulunduğu, suça konu taşınmazın sanık tarafından 28/02/1992 tarihinde satın alma yoluyla edinildiği, söz konusu taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olduğuna dair şerhin ise sanık tarafından taşınmazın satın alınma tarihinden sonra 18/09/1997 tarihinde kayıtlara işlendiği, sanığın aşamalarda alınan savunmasında, suça konu taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olduğunu bilmediğini beyan ettiği, bu itibarla anılan Kurul kararlarının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği ilan yapılmış ise, sanığın ilan tarihi itibariyle bahse konu bölgede ikamet edip etmediği ve dolayısıyla ilana vakıf olup olmadığı araştırılarak, ayrıca Dairemizin 07/05/2013 tarihli 2012/25586 Esas, 2013/12582 Karar sayılı ilamı ile suça konu aykırılıkların sivil mimarlık örneği olarak tescilli kültür varlığının mimari yapı öğelerine ve özgün dokusuna zarar verip vermediği tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanması gerektiği belirtilmesine rağmen, bozma ilamına uyularak yapılan keşfe katılan mimar ve arkeolog bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda, anılan hususta her hangi bir tespitin yer almaması karşısında, bu konuda ek rapor alınarak, yine ... Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosunun bulunması karşısında hükümden önce, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler yönünden sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik soruşturma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.