Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/51 Esas 2015/13483 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/51
Karar No: 2015/13483
Karar Tarihi: 16.11.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/51 Esas 2015/13483 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/51 E.  ,  2015/13483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılıp 23.06.2005 tarihinde 471 parsel numarasıyla idari yoldan Hazine adına ham toprak vasfı ile tescil edilen taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuşsa da, verilen karar dosya kapsamına ve yasaya uygun düşmemektedir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve 23.06.2005 tarihinde Hazine adına idari yoldan tapuya bağlanan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkindir. Mahkemece dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde kadastro tespitinin 1982 yılında kesinleştiği ve bu kesinleşmeden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde yalnızca hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup, gerek 3402 sayılı Yasa"da, gerekse 4721 sayılı Yasa"nın tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyerek tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu husus HGK"nın 22.04.2015 tarih 2013/8-2061 Esas ve 2015/1256 Karar sayılı kararında da vurgulanmıştır. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına ilişkin araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi çekişmeli 471 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olması karşısında davalı ... hakkında husumet nedeniyle red kararı verilmemesi de isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.