3. Hukuk Dairesi 2017/2311 E. , 2017/15085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri duruşma sınırının altında olduğundan duruşma isteğinin miktar yönünden reddi ile, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taraflar arasında yazılı kira ilişkisi bulunduğunu, ödenmeyen kira alacaklarına ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin tahsili için davalılar hakkında takip başlatıldığını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı kiracıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Madencilik İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti; davanın reddini istemiş, diğer davalı ... İnşaat Turizm Mobilya San. Tic. Ltd. Şti ise davaya cevap vermediği gibi duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece; davacının icra takibine konu ettiği 30/06/2011 tarih ve 71301 nolu fatura bedelini ispat edemediğinden bu bedele ilişkin talebin reddine, takibin 13.766,53- TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK"nun 222. maddesinde " Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış
ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır." düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı takip talebi ile; 15/06/2011 tarihli 071290 sıra numaralı 7.866,59.-TL bedelli, 30/06/2011 tarihli 071301 sıra numaralı 5.899,94.-TL bedelli ve 15/07/2011 tarihli 071306 sıra numaralı 5.899,94.-TL bedelli, mikser kira bedeli açıklamalı üç adet fatura alacağının tahsilini istemiş, dava dilekçelerinde ve delil listesinde kira alacağı ile ilgili olarak şirket kayıt ve defterlerinin incelenmesini talep etmiştir. Yargılamalara katılan davalı şirket vekili ise, ticari defterlerinin incelenmesine muvafakati olmadığını belirterek ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmemiştir. Bu durumda Mahkemece; HMK"nun 222/5. maddesi dikkate alınmak suretiyle davalı şirketlere; ‘ticari defterlerinin sunulması, aksi halde davacının iddialarının varit sayılacağı’ hususunda ihtarat yapılması, ticari defterlerin sunulması halinde defterler üzerinde tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi, ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde ise; 30.06.2011 tarih ve 71301 nolu faturanın davalılara ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu kabul edilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.