Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8370
Karar No: 2021/8902
Karar Tarihi: 23.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8370 Esas 2021/8902 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8370 E.  ,  2021/8902 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

    İlk Derece
    Mahkemesi :... İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Kurum sigortalısı ..."nun davalı işyerinde çalışırken 06/05/2012 tarihinde iş kazası geçirdiğini, kaza sonucu maluliyetinin oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde işverenin kusurlu olduğunu beyanla kurum sigortalısına ödenen ilk peşin sermaye değerli gelir, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödeneğinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın reddine,
    B-BAM KARARI
    Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,



    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davacı Kurum, 06/05/2012 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle %77 oranında iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerinden oluşan Kurum zararının tahsilini talep etmiştir.
    Uyuşmazlık taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinde toplanmaktadır.
    Davalılar ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin hizmet akdi – istisna akdi olup olmadığı, istisna akdinin şartlarının oluşup oluşmadığı saptanmalıdır.
    5510 sayılı Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre; hizmet akti ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılırlar. Söz konusu Kanunda “hizmet akdi” tarifine yer verilmemiş, yalnızca Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdi ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesine atıfla yetinilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde iş sözleşmesi (hizmet akdi) tanımlanmış, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanununun 313 – 354"üncü maddelerinde de bu konuda düzenlemeler yapılmıştır.
    Borçlar Kanununda anılan sözleşme, “Hizmet akdi bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeği taahhüt eder.” şeklinde tanımlanmış, aksine hüküm bulunmadıkça, hizmet akdinin özel şekle tabi olmadığı belirtilmiş, ücretin, zaman itibarıyla olmayıp yapılan işe göre verilmesi durumunda da işçinin belirli veya belirsiz bir zaman için alınmış veya çalışmış olduğu sürece akdin “parça üzerine hizmet” veya “götürü hizmet” altında varlığını koruduğu açıklanmıştır.
    Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre, hizmet akdinin ayırt edici ve belirleyici özelliği, “zaman” ile “bağımlılık” unsurlarıdır. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında (bağımlılık) edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır. 5510 sayılı Kanunun 12"nci maddesinin birinci fıkrasında işveren aynı Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı sayılan kimseleri çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak tanımlanmış olup, hizmet akdi tanımı ile hizmet akdine tabi olarak çalıştıran kimse içiçe geçerek belirlenecek hususlardır.
    Borçlar Kanunu"nun 313. maddesinde hizmet akdi, “Hizmet akti bir mukaveledir ki, onunla işçi muayyen ve gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder.” şeklinde tarif edilmiştir. Hizmet akdinden söz edebilmek için belirli bir işin, işverene bağımlı olarak çalışma karşılığında bir ücret mukabili yapılması gerekmektedir.
    Borçlar Kanunu"nun 355. ve 356. maddelerinde düzenlenen istisna akdinde ise “belirli bir işin belirlenen bedel mukabilinde işverenin mesai kısıtlamasına tabi olmadan yapılıp veya başkalarına yaptırılıp teslim edilmesi” söz konusudur. Hizmet akdinde sürdürülen ve devam eden hizmet, istisna akdinde ise, işten hasıl olacak sonuç önemlidir.
    Mahkemece; taraf iddia ve savunmalarından sigortalının eser sözleşmesine dayalı olarak sonuç edim meydana getirmeyi taahhüt ettiği, davalı ..."nün belirtilen dönemde başka bir işyerinde sigortalı olarak çalıştığı, yine sigortalının çalıştığı alanda herhangi bir faaliyetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesi niteliğindedir. Olayın oluş şekline göre, sigortalının hizmet akdi kapsamında sigortalılığa esas bir çalışması tespit edilememiştir. Bu sebeple davalı ile sigortalı arasında işçi işveren ilişkisinin olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Mahkemece yapılacak iş; Kurum denetmen raporunda olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, buna göre; mahkemece, davalı işveren ..."ye, kurum ve sigortalı ..."ya dava yöneltilmek suretiyle olayın iş kazası olmadığı yönünde dava açması için HMK 165 kapsamında süre verilmeli, dava açmadığı taktirde olayın iş kazası olmadığı yönündeki iddiasından vazgeçmiş sayılacağı HMK 165/2 kapsamında ihtar edilerek, açacağı dava sonucu beklenmeli, davalı ... tarafından dava açılmadığı taktirde sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün sair hususlar incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi