Hakaret suçundan sanık ... ... hakkında son soruşturma açılmasına yer olmadığına dair.... Ağır Ceza Mahkemesinin 09/09/2015 tarihli ve 2015/230 esas, 2015/276 sayılı kararının, ... Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/03/2016 gün ve 109504 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, ... Noteri olan sanık ..."ın, işlem talebiyle 14/03/2014 tarihinde noterliğe müracaat eden şikayetçinin sahte kimlik belgesi ibraz ettiğinin anlaşılması üzerine olay yerine gelen polis ekiplerince götürüldüğü esnada müştekiye hitaben "çık dışarı ulan, dolandırıcı, hırsız" şeklinde sözler söylediği, sanığın savunması ve mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
İnceleme konusu somut olayda, olayın gerçekleştiği noterlikte olay anını gösteren dosya içerisinde mevcut kamera kayıtlarından ve noter katibi olan tanık ..."ın ifadelerinden, olay sırasında, noter olan sanığın noterlikte bulunmadığı ve müşteki ile herhangi bir tartışmasının olmadığı, müşteki ve tanık ..."ın iddia ve beyanlarında, müştekiye hakaret ettiği ileri sürülen ve noter olduğu iddia edilen kişinin bir başka noterlik çalışanı olabileceği anlaşıldığından, .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin, sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine yönelik gerekçesi yerinde görüldüğünden, anılan kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 13.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.