Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4081
Karar No: 2012/5788
Karar Tarihi: 19.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4081 Esas 2012/5788 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, tapu kaydındaki \"Hüseyin kızı ...\" adına kayıtlı olan parselin gerçekte böyle bir şahısın olmadığını ve adının yanlışlıkla tespit edildiğini iddia ederek tapu kaydının iptal edilmesini ve kendisi adına tescil edilmesini talep etmiştir. Ancak, mahkeme hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle davayı reddetmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay ise, kadastro tespitinden önceki hukuki sebep yönünden hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğunu ancak, kadastro tespitinden sonra açılan davada TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu ve kayıt malikinin tanınmayan, bilinmeyen, adresi belirlenemeyen bir şahıs değil, tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamaması durumu öngörüldüğünü belirtmiştir. Bu nedenle, davanın reddi doğru görülmüştür. Kanun maddesine göre, tapu kayıtlarından kim olduğunun anlaşılamaması durumu, taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olması durumudur. Kanun açık hükmüne göre, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde, tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediği kabul edilmelidir. Ayrıca tapu kütüğünde malik sütunu boş bırakılmışsa veya malik adı müphem ve yetersiz gösterilmişse, malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir.
8. Hukuk Dairesi         2012/4081 E.  ,  2012/5788 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 31.01.2012 gün ve 573/32 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, dava konusu 1384 nolu parselin tapu kaydında "Hüseyin kızı ..." adına kayıtlı bulunduğunu, bu kişinin tüm araştırmalara rağmen bulunamadığını, böyle bir şahsın var olup olmadığını da bilmediğini, bir yanlışlık sonucu adına tespit ve tescil yapıldığını, miras bırakanı annesinden intikalen zilyetlikten tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 1384 parsel; senetsizden, 20 yılı aşan zilyetliğe istinaden 1329 doğumlu "... kızı ..." adına 10.10.1986 tarihinde tespit edilmiş ve tutanak itirazsız 22.01.1987 tarihinde kesinlenmiştir.
    Kadastro tespitinden önceki hukuki sebep yönünden hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmiş olması doğru ise de, kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonraki hukuki sebep yönünden dava; TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir TMK.nun 713/2. maddesi “ölüm ve gaiplik yanında tapu kütüğünde malikin kim olduğunun anlaşılamaması ...” halini de düzenlemiştir. Kanunun açık hükmü dikkate alındığında kayıt malikinin tanınmayan, bilinmeyen, adresi belirlenemeyen bir şahıs değil, tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamaması durumu öngörülmüştür. Tapu sicilinden kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır. Yargıtay İçtihatlarına göre; genel olarak gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir. Ayrıca tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir.
    Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağındaki bilgilere ve tapu kayıtlarına göre, kayıt malikinin baba adı, doğum tarihi itibariyle tapu sicilinden kim olduğu anlaşılan biri olduğundan kadastro tespitinden sonraki sebep açısından da açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken TMK.nun 713/2. maddesi yanlış yorumlanarak ve değerlendirilmeden yazılı gerekçeyle karar verilmiş ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru görülmüştür.
    Açıklanan tüm bu nedenlerden dolayı davacının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru görülen yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi