17. Hukuk Dairesi 2014/12287 E. , 2016/10182 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, davacılar murisinin öldüğünü, kazada murisin kusuru olmadığını, davacı eş ve çocukların ölenin desteğinden yoksun kalıp manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve sigorta şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davacılardan her biri için 5.000,00"er TL. maddi ve 100.000,00"er TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 26.02.2013 tarihli artırım dilekçesiyle, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, maddi tazminat taleplerini davacı ... için 117.802,69 TL"ye, .... için 7.575,43 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili, kazaya karışan araçlarını uzun süreli kiraladıklarından işleten sıfatları bulunmadığını ve zarardan sorumlu olmadıklarını, ölenin kusurunun tespiti gerektiğini, talep edilen beellerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, kazada diğer araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, talep edilen bedellerin fahiş olduğunu, zarardan araç sigortacısının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, kusur oranlarının netleşmesi için ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, desteğin gelir durumunun belgelerle ispatı gerektiğini, talep edilen bedellerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketleri vekilleri, poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 113.090,58 TL, ... için 7.575,43 TL, ... için 2.220,23 TL. maddi tazminatın, davalı ... şirketleri bakımından dava tarihinden, diğer davalılar bakımından kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, maddi tazminata ilişkin fazla hakların saklı tutulmasına; davacı ... için 30.000,00 TL, ... ve ... için 15.000,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin temyiz talebi yönünden; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, ayrıca manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. maddesindeki (eski BK md. 47) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz talebi yönünden; 2918 sayılı KTK"nun 85. maddesinde "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan
zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar" düzenlemesine; aynı Kanun"un 3. maddesinde ise işleten tanımı yönünden "araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; trafik kazasına karışan ... plakalı araç, her ne kadar kayden davalı ... .... Tic. San. A.Ş. adına kayıtlı ise de, aracın kiralama sözleşmesi ile davalı tarafından diğer davalı ..."ya kiralanmış olduğu, aracı davalı ..."nın sözleşme gereği kullandığı esnada davaya konu kazanın meydana geldiği görülmektedir. Mahkeme tarafından, davalı ... A.Ş."nin araç kiralama işi ile iştigal ettiği kabul edildikten sonra, araç kiralama sözleşmesinde sürenin bulunmadığı, faturada 1 aylık ücretlendirme yapıldığı ve kiralamanın kısa süreliği olduğu gerekçesiyle, davalı ... A.Ş."nin işleten sıfatının devam ettiği kabul edilerek davalının sorumluluğuna hükmedilmiştir. Davalı ... A.Ş."nin yaptığı kiralamanın uzun süreli olup olmadığının net şekilde tespiti önem arz etmekte olup, bu hususta yapılan inceleme yetersizdir.
Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişilere davalı ... A.Ş."nin ticari defterleri ve muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davalı şirketin kazaya karışan ... plakalı aracını kaza tarihini kapsar şekilde kiralayıp kiralamadığı, kiralamanın süresi konularında rapor alınması, davalının aracını kaza tarihini de kapsar şekilde 1 aylığına kiraladığının net şekilde tespiti halinde, davalının iştigal konusunun araç kiralama oluşu da gözetilerek, davalının işleten sıfatının son bulduğu dikkate alınmak suretiyle, davalının sorumluluğu konusunda hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle,
davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... A.Ş"ye geri verilmesine 7.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.