17. Hukuk Dairesi 2014/10303 E. , 2016/10181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının sürücüsü olduğu bisiklete arkadan çarpmasıyla oluşan kazada, davacının ağır şekilde yaralanıp işgöremez hale geldiğini, manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 1.000,00 TL. geçici ve 1.000,00 TL. kalıcı işgöremezlik tazminatı ile 25.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 31.01.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle 2.519,84 TL. geçici işgöremezlik tazminatının ve manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kazada diğer davalının kusuru olmadığını, dava öncesi temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davalıya atfedilen kusuru kabul etmediklerini, keşif yapılarak kusur raporu alınması gerektiğini, kalıcı maluliyet iddiasını kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın daimi işgöremezlik tazminatı talebinin reddine; geçici işgöremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 2.519,84 TL"nin (sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihinden) işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan
müteselsilen tahsiline; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu kaza nedeniyle davacının işgücü kaybına uğradığı, uzun süren tedavi sürecinde duyduğu elem gerekçeleriyle 25.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları,
davacının 17 yaşında maruz kaldığı kazada hayati tehlike geçirmesi, beyin ameliyatı olmak zorunda kalması ve uzun süre yoğun bakımda kalmış olması, vücudunda oluşan kırıkların iyileşmesinin 4 ay gibi uzun bir süre alması, zararın ağırlığı ve davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmaması gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 144,43 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 7.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.