9. Hukuk Dairesi 2017/19468 E. , 2020/3045 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalının sahibi olduğu Birlik Sofrasında 2010 yılı Ağustos ayında işe başladığını, asgari ücret aldığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, Pazar günleri de dahil olmak üzere haftanın 7 günü çalıştığını, davalının sigortasını yapmak için kendisini oyaladığını, okuma yazma bilmediği için iş bulmakta sorun yaşadığından davalı işyerinde çalışmaya devam ettiğini, davalının işyerine Nisan 2012 tarihinde Mâliyeden görevlilerin geldiğini ve kendisinin sigortasız çalıştığını tespit etmeleri üzerine para cezası yazıldığını ve aynı gün davalı işverenin işine son verdiğini, davalının kendisine haklarını vereceğini söyleyerek kendisini 7 aydan beri oyaladığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının okuma yazma bilmediği halde dilekçede imzası olduğunu, davacının açık ikrarına göre dava dilekçesinin HMK"ya göre geçersiz olduğunu, davacının işyerinde hiçbir zaman çalışmadığını, Pazar günleri işyerinin kapalı olduğunu, davacı tarafın asılsız iddiaları doğrultusunda Maliye görevlilerinin işyerine geldiğini, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra şifaen herhangi bir sorun olmadığını kendisine bildirdiklerini, ancak daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kendisine para cezası verildiğini, işbu para cezasına karşı itirazda bulunduklarını ve İstanbul 8. İdare Mahkemesi 2012/1892 Es. sayılı dosya ile görülmekte olduğunu savunularak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar Dairemizin 22/06/2016 tarih 2016/17810 esas 2016/14981 sayılı kararı ile " Davacı asil 10/12/2015 tarihinde yapılacak olan duruşmaya katılamayacağına dair mazeret dilekçesi sunmuş, mahkemece davacının mazereti kabul edilmiş ve duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine dair ara karar tesis edilmiştir.
Mahkemece, davacının mazereti kabul edildiği halde yeni duruşma gününün, davanın başında yatırılan gider avansı kullanılarak, davacıya tebliğ edilmesi gerekirken 6100 sayılı HMK"da yeri olmayan "Yeni duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine" dair kararına dayanılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, mahkemece duruşmada tefhim edilen kısa kararda, davanın bir kez takipsiz bırakılıp yenilendikten sonra ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde gerekçeli kararda davanın takipsiz bırakılmasından sonra yasal üç aylık sürede yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve bu şekilde duruşmada tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması hatalıdır." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma sonrası bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili davasını ıslah etmiş ve Mahkemece ıslaha değer verilmiştir.
Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK.nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu"nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu"nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “ Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı vekilinin bozmadan sonra yaptığı ıslaha değer verilmesi HMK.nun 177/1. maddesinin “Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir” hükmü ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK.nın değiştirilmesine gerek olmadığına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı YİBK” karşısında isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.